7. Ceza Dairesi 2014/15287 E. , 2015/12925 K.
"İçtihat Metni"Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya Muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Sanığa hükmedilen adli para cezası taksitlendirilirken uygulama maddesinin gösterilmemesi ile 5237 sayılı TCK"nın 5371 maddesinin tatbki sırasında madde fıkralarının belirtilmemesi suretiyle CMK"nın 232/6 maddesinine aykırı davranılması;
Yasaya aykırı, üst Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden ve bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesi uyarınca, taksitlendirmeye ilişkin fıkraya ”5237sayılı TCK"nın 52/4. maddesi uyarınca" ibaresinin eklenmesi ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin fıkranın hükümden çıkartılarak yerine""sanığa verilen erteli hapis cezası yönünden; 5237 sayılı TCK.nun 53/l-a,b,d,e bentlerinde belirtilen haklarından aynı maddenin 2.fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına, sanığın mahkum olduğu hapis cezası ertelendiğinden TCK.nun 53/1-c bendinde belirtilen kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca yoksun bırakılmamasına, diğer kişilere yönelik TCK.nun 53/1-c bendinde belirtilen velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazının tamamlanmasına kadar yoksun bırakılmasına" yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, hükmen sair kısımlarının aynen bırakılmasına, 30.03.2015 günü oybirliğiyle karar verildi.
DEĞİŞİK GEREKÇE
Şüphelinin yolcu olarak bulunduğu, yolcu otobüsünde yapılan aramada, sanığa ait 70 karton kaçak sigara bulunmuş, yapılan yargılama sonunda sanığın mahkumiyetine karar verilirken “Resmi Gazetenin 27.10.2011 tarihli 28097 mükerrer sayısında yayınlanan Tütün ve Tütün Mamulleri Kaçakçılığı ile Mücadele Eylem Planın da “Tütün ve tütün mamulleri kaçakçılığının, kamu düzenini doğrudan etkilediği, devletin vergi gelirlerinde de ciddi anlamda kayba sebep olduğu, kaçakçılığın kamu düzenini etkileyen boyutu içinde; organize suç örgütlerinin bu vasıtayla finansman sağladığı, kaçak yollarla yurda sokulan tütün ve tütün mamullerinin toplum sağlığını tehdit ettiği ve sektörde rekabet eşitsizliğine sebep olduğu, kaçakçılığın devlet gelirlerini azaltıcı boyutunda ise özel tüketim ve katma değer vergileri başta olmak üzere ciddi manada vergi kaybı ortaya çıkardığı tespit edilmiştir. Söz konusu planı hazırlayan Maliye Bakanlığınca yapılan basın açıklamasında; eylem planının sadece kamu sağlığını koruma ve vergi kayıp ve kaçağını önleme amaçlı olarak hazırlanmadığı, emniyet birimlerinin operasyonları neticesinde elde etmiş olduğu sonuçların, söz konusu kaçakçılığın terör örgütüyle bağlantılı olduğu dolayısıyla eylem planını terör örgütünün finansman kaynağının kurutulması ve terörle mücadelenin bir parçası olarak değerlendirilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Yapılan bu tespitlerden sanığın eylemi ile salt devletin vergi kaybına neden olmadığı, dolaylı yoldan bu kaynaktan beslenen terör örgütünün finansmanına alet olduğu, bunun da ele geçen sigara miktarıyla doğru orantılı olarak bu zarar ve tehlikenin artmasında etkili olduğu mahkemece tespit ve kabul edilmekle; ele geçen bandrolsüz sigaraların ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplamının suç tarihindeki değeri gözetilerek, Türk Ceza Kanunu"nun 61/c-e maddeler uyarınca suçun işlendiği yer ve zamana göre yukarıda açıklandığı biçimde meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı gözetilip sanık hakkındaki hapis ve adli para cezası yasal asgari sınırdan uzaklaşılarak belirlenmiştir.” şeklindeki gerekçeye dayalı olarak asgari hadden uzaklaşılarak mahkumiyet hükmü kurulmuştur. Sanığın taşıdığı sigara miktarına nazaran suç konusunun önem ve değeri itibariyle asgari haddin üzerinde ceza tayini mümkün ise de, yukarıda belirtildiği biçimde, yürütme organı tarafından belirlenen hususların olduğu gibi mahkeme kararının gerekçeleri arasında sayılması, Yargının bağımsızlığı ilkesi ile çeliştiği gibi, sanığın herhangi bir biçimde terör örgütü ile doğrudan ya da dolaylı ilişkisi saptanmadan yazılı biçimde terör örgütünün finansmanına dolaylı yoldan alet olduğu, bununda zarar ve tehlikenin artmasına neden olduğu ibarelerine yer verilerek bölgesel faklılıklara dayanan, sanığın olumsuz duygulara kapılmasına ve zan altında kalmasına neden olabilecek gerekçelere yer verilmesi yasaya aykırıdır.
Gerekçenin bu bölümünün hükümden çıkarılması suretiyle kararın düzeltilerek onanması düşüncesindeyim.