Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/6956
Karar No: 2014/10752
Karar Tarihi: 17.06.2014

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/6956 Esas 2014/10752 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Korkuteli Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan bir davada, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkeme davanın kabulüne karar vermiş, ancak karar bir kısım davalı ve davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay, davayı inceledikten sonra sair temyiz itirazlarının yerinde olmadığına ancak, dava konusunun kuru tarım arazisi olarak tespit edildiği halde bu arazinin değerlendirme yapılan rapora göre sulu tarım arazisi olarak kabul edilerek hüküm kurulması, dava konusu taşınmazın mülkiyeti ile ilgili bir dava olması halinde dava taraflarının kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davasında da taraf olarak gösterilmesi gerekliliğinin düşünülmemesi ve kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasa'nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilmesi sonucu, hüküm tesisi isabetsizliğine karar vererek, temyiz itirazlarının kabul edildiğini ve hükmün bozulmasına karar vermiştir.
Kanun maddeleri:
- 4650 Sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun değişik hükümleri
- 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 18. maddesi
- Anay
18. Hukuk Dairesi         2014/6956 E.  ,  2014/10752 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Korkuteli Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 07/12/2012
    NUMARASI : 2010/121-2012/733

    Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm bir kısım davalılar vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Ancak;
    1-Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarında, iklim koşulları, arazinin topoğrafik yapısı ve bölgesindeki konumu (büyük yerleşim yerlerine uzaklığı vb) gözönünde tutulduğunda, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerle benzer nitelikte olan, ülkemizin değişik yörelerindeki (değeri önemli şekilde etkileyen kanıtlanmış, farklı ve özel bir faktör bulunması hali hariç) sulu tarım arazilerinin değerlendirilmesinde kapitalizasyon faiz oranı %5, kuru tarım arazilerinde ise %6 olarak alınmaktadır.
    Dosyada mevcut birinci bilirkişi raporu ve hükme esas alınan bilirkişi kurulunun asıl raporunda, dava konusu taşınmazın yeterli suyunun bulunmadığı ve kıraç tarım arazisi olduğunun belirtildiği halde %5 kapital faiz uygulamak suretiyle değerlendirme yapılmış olması,
    2-Dava konusu taşınmaz kuru tarım arazisi olarak tespit edildiği halde slajlık mısır ve anason için gıda, tarım ve hayvancılık ilçe müdürlüğü sulu verileri esas alınmak suretiyle değerlendirme yapan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması,
    3-2942 sayılı Kamulaştırma Yasası’nın 4650 sayılı Yasayla değişik 18. maddesi uyarınca, dava konusu taşınmazın mülkiyeti ile ilgili bir dava olması halinde bu davanın taraflarının kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davasında da taraf olarak gösterilmesi gerekmektedir.
    Dava konusu 518 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında Korkuteli Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 01.11.2000 tarih ve 1999/234 Esas ve 2000/304 Karar sayılı mahkeme kararının bulunduğuna ilişkin şerh verildiği anlaşıldığından, söz konusu mahkeme kararının konusu araştırılarak dava konusu taşınmaza ilişkin mülkiyet ihtilafının olması halinde sözkonusu dava dosyasında taraf olup da eldeki kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adına tescili davasında yer almayan davalı veya mirasçılarının da davaya dahil edilip taraf teşkili sağlandıktan sonra karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
    Doğru görülmemiştir.
    Ayrıca;
    4-Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasa"nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
    Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tescili için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir.
    Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesi"nin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten, karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerektiğiden de hükmün bozulması gerekmiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine, 17.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi