23. Hukuk Dairesi 2013/593 E. , 2013/1255 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, arsa sahibi müvekkili ile yüklenici davalı arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile ek sözleşmenin akdedildiğini, müvekkilinin bilgisi olmadan davalının proje değişikliğine giderek dükkan sayısını arttırdığını, sözleşmedeki paylaşım oranına göre müvekkiline sekiz dükkanın daha verilmesi gerektiğini, bu artırım neticesinde ortaya çıkan dükkan ve konutların küçültülerek değerinin azaldığını, müvekkilinin bu nedenle zarara uğradığını, yapılan imalatların da eksik ve ayıplı olduğunu, sözleşmelere göre öngörülen sürede müvekkiline konut ve dükkanların teslim edilmeyerek müvekkilinin kira kaybına uğradığını, ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere ....000,00 TL sekiz adet dükkan, ....000,00 TL sözleşme dışı yapılan fazla dükkanlar gereğince uğranılan zarar, ....000,00 TL ayıplı ve eksik imalat ile ....000,00 TL kira kaybı bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, dava devam ederken ayıplı ve eksik ... bedeli için talep miktarını ıslah edip 58.863,00 TL’nin tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacı vekilinin belirttiği söz konusu sözleşmelerden sonra taraflar arasında uzlaşma protokolü düzenlendiğini, bu protokol gereğince teslim süresinin uzatıldığını ve dava tarihi itibariyle teslim süresinin dolmadığını, eksik imalatın söz konusu olmadığını, çalışmaların halen devam ettiğini, söz konusu proje değişikliğinin davacının bilgisi dahilinde yapıldığını, bu değişiklik nedeni ile davacının zarara uğramayarak tam tersine fayda sağladığını, daire ve konutların davacıya yasal olarak teslim edilmediğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar, benimsenen bilirkişi raporları ve dosya kapsamına göre; taraflar arasında akdedilmiş uzlaşma protokolünün geçerli olduğu, dava tarihi itibariyle teslim süresinin henüz dolmadığından kira kaybı alacağının talep edilemeyeceği, sözleşme gereğince davalı yükleniciye verilmesi kararlaştırılmış “ A ” bloktaki dükkanların ikiye bölünmesi suretiyle dükkan sayısının arttırıldığı, bu bloğun ve diğer blokların inşaat alanının değişmediği, hatta projeye göre davacıya verilmesi kararlaştırılmış “ B ” bloktaki kapıcı dairesinin ve tuvaletlerin de “ A ” bloğa kaydırılarak değişikliğin davacı lehine olduğundan davacının zararının bulunmadığı gibi sekiz adet dükkan bedeli talebinin de haklı olmadığı, inşaatta eksik ve kusurlu işler olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 58.863,00 TL eksik ve kusurlu ... bedelinin davalıdan faiziyle tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
...) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen temyiz nedenlerine göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
...) Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı eksik-ayıplı imalata, kira kaybına, fazla imalat nedeniyle uğranılan zarara ve bu imalat nedeniyle davacıya verilmesi gereken bağımsız bölümlerin bedeline ilişkin alacak istemine ilişkindir. Davadaki istek kalemlerinden kira kaybı talebi, mahkemece tarafların aralarında düzenlenen, yetkili temsilcilerince imzalandığı ve bilahare içeriğindeki hükümlerin uygulanması suretiyle benimsendiği anlaşılan 02.06.2005 tarihli uzlaşma protokolü kapsamında değerlendirilmiş, ancak anılan protokolün hükümlerine göre dava tarihi itibariyle teslim tarihinin gelmediği gerekçesiyle işbu talebin reddine karar verilmiştir. Ne var ki, 02.06.2005 tarihli protokolün .... maddesinde açıkça ifade edildiği üzere yüklenici davalı kooperatife “ banka kredisi kullanılmak kaydıyla ” tapu devrinden sonra tapu devir işleminin yapıldığı tarihten itibaren ...,... yıl, yüklenicinin banka kredisi almak için başvuruda bulunmasına rağmen bankaların kredi vermemesi halinde ... yıl ek süre verileceği kararlaştırılmış, .... maddesinde ise davalıya ...,... ve ... yıllık süre uzatımı verilmesi için ihtimalli olarak yüklenicinin bir takım imalat kalemleri yapabileceği ifade edilmiş, banka kredisi için başvuruda bulunulmaması halinde ise arsa sahibinin ne surette kira tazminatı talep edebileceği .... maddenin son cümlesi ile belirlenmiştir. Mahkemece, yüklenici kooperatife protokol hükümlerine göre ek süre verilmesi gerektiği kabul edilerek, dava tarihi itibariyle de verilen ek süre dikkate alınarak teslim süresinin dolmadığından bahisle kira tazminatı isteği reddedilmişse de, protokolün ön şartı olan banka kredisinin kullanılması için yüklenicinin bankaya başvuruda bulunup bulunmadığı, bulunmuşsa sonucunun ne olduğu hususları araştırılmayarak, eksik inceleme ile hüküm kurulmuştur.
Ayrıca henüz teslim süresinin gelmediği kabul edilerek karar verilmiş olmasına rağmen, aynı gerekçeyle eksik-ayıplı işlerin giderilme bedelinin de reddi gerekirken, o alacağın da hüküm altın alınmış olması kabule göre çelişkili bulunmuştur.
Bu durumda mahkemece, yüklenici davalı kooperatifin banka kredisi kullanmak üzere müracaat edip etmediği, etmişse sonucunun ne olduğu hususları araştırılarak ve özellikle 02.06.2005 tarihli protokol çerçevesinde değerlendirme yapılarak, gerek kira tazminatı gerekse de eksik-ayıplı işlerin bedelinin tahsili konusunda bir hükme varılmalıdır.
Yukarıda değinilen hususlar nazara alınmadan, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile usul ve yasaya aykırı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, taraflar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 04.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.