17. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/24515 Karar No: 2017/4721 Karar Tarihi: 27.4.2017
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/24515 Esas 2017/4721 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2014/24515 E. , 2017/4721 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili; 07.01.2012 tarihinde müvekkili şirkete sigortalı ..."nun maliki bulunduğu dairede meydana gelen yangından dolayı sigortalıya ait dairenin önemli ölçüde hasar gördüğünü, müvekkili şirketce sigortalı ..."na 07.02.2012 tarihinde 7.949,00 TL ödeme yapıldığını belirterek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile sigortalıya ödenen 7.949,00 TL hasar tazminatının ödeme tarihi olan 07.02.2012 tarihinden itibaren hesap edilecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 6.021,90 TL nın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava 6102 sayılı TTK.nin 1472 (6762 sayılı TTK.nin 1301) maddesi uyarınca ... şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın haksız fiile sebebiyet veren davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir. ... İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22.03.1944 Tarih E. 37, K. 9, RG. 3.7.1944 sayılı kararında "Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, ... poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticarî dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur." şeklinde vurgulanmaktadır. Öte yandan, TTK"nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. maddesinde “Sigortacı, ... tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir. 634 sayılı Kanunun 35/b maddesinde "Ana gayrimenkulün gayesine uygun olarak kullanılması, korunması, bakımı ve onarımı için gereken tedbirlerin alınması" hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda uyuşmazlık kat irtifakı kurulmuş olan ana taşınmazda davalıya ait 5 numaralı bağımsız bölümde başlayan yangının, sigortalı bağımsız bölümde meydana getirdiği hasar nedeniyle sigortalıya ödenen maddi tazminatın davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir. Kat Mülkiyeti Yasasının Ek 1. maddesinde kat mülkiyetinden kaynaklanan her türlü anlaşmazlığın değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk mahkemesinde çözümleneceği öngörülmüştür. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup resen nazara alınması gerekir. Tüm bu nedenlerle, kat mülkiyetinden kaynaklanan dava konusu uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından görülüp sonuçlandırılması gerekirken Asliye hukuk Mahkemesince karara bağlanması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. 2-Bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 27.4.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.