8. Hukuk Dairesi 2018/15690 E. , 2019/1070 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katkı Payı Ve Katılma Alacağı
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün bir kısım mirasçılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
... A R A R
Davacı ... vekili, evlilik birliği içinde edinilen dava dilekçesinde sayılan mallar nedeniyle 87.500,00 TL alacağın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 07.11.2011 tarihli dilekçesi ile 4449 ada 1 parselde 2 nolu bağımsız bölüme yönelik talepten feragat etmiştir. Davacı yargılama devam ederken 11.06.2013 tarihinde vefat etmiştir.
Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü kısmen reddiyle, 4449 ada 1 parselde 2 nolu bağımsız bölüm yönünden feragat nedeni ile reddine, davacı (mirasçı) ... yönünden davanın açılmamış sayılmasına, davacıların katkı payı alacağı taleplerinin reddine, davacı (mirasçı) ... ve... Çalışıyor lehine 1.062,50"şer TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Davacı (mirasçı) ... yönünden herhangi bir karar verilmemiştir. Hüküm davacılar (mirasçılar) ... ve... Çalışıyor vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK mad. 33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, katkı payı alacağı ve artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir.
Taraflar arasındaki mal rejimi 28.05.2009 tarihinde açılan boşanma davası ile sona ermiştir.
Tarafların taraf ehliyetine sahip olmaları dava şartı (HMK mad. 114/1,d) olup, Mahkemece taraf ehliyetinin mevcut olup olmadığı, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılır (HMK mad. 115/1)
Somut olaya gelince, yargılama sırasında davacı vefat etmiş olup, mirasçılarının tamamı yargılamaya katılmadan, izinleri alınmadan veya terekeye temcilci tayin edilmeden mirasçıların bir kısmının katılımıyla yargılamaya devam edilerek Mahkemece karar verilmiştir.
Davacının ölümü ile mirasçıları arasında elbirliği mülkiyeti oluşmuştur (4721 sayılı
TMK mad. 599/1, 640/1-2). Elbirliği mülkiyeti kanundan veya kanunda sayılan sözleşmelerden doğar. Elbirliği mülkiyetinden kaynaklı olarak ortakların belirlenmiş payları yoktur. Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler (TMK mad. 640/2). Bu nedenle mirasçılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaktadır.
O halde, davacının vefatı ile yargılamaya devam edilebilmesi için Mahkemece, mirasçıların tamamının davaya katılmasının sağlanması mümkün olmaması halinde tüm mirasçılardan izin alınması veya terekeye temsilci atanması yoluyla taraf teşkilinin sağlanması, ondan sonra yargılamaya devam edilerek karar verilmesi gerekirken (HGK 23.06.2004 tarihli ve 2004/1-379 Esas, 2004/382 Karar sayılı kararı) taraf teşkili sağlanmadan karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeplerle 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA; bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, HUMK"un 440/I. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 06.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.