Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/14322
Karar No: 2014/2667
Karar Tarihi: 30.01.2014

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2013/14322 Esas 2014/2667 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2013/14322 E.  ,  2014/2667 K.

    "İçtihat Metni"



    Tehdit ve hakaret suçlarından sanıklar ... ve ... hakkında yapılan yargılama sonunda mahkumiyetlerine dair, Afyonkarahisar 1. Sulh Ceza Mahkemesince verilen 28.12.2007 gün ve 2007/532 esas, 2007/841 karar sayılı hükmün sanıklar tarafından temyizi üzerine,
    Dairemizin 20.02.2013 gün ve 2010/18329 esas, 2013/4618 sayılı kararıyla;
    "Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede ;
    1- Sanıklar ... ve ..."ın katılan ..."ye karşı hakaret suçundan kurulan hükümlere ilişkin temyizde,
    Eylemlere, yükletilen suçlara ve ceza verilmesine yer olmadığına yönelik sanıklar ... ve ..."ın temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
    2- Sanık ..."ın katılan ..."ye hakaret eylemine yönelik temyizde,
    Sanığa yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
    Cezanın yasal bağlamda uygulandığı,
    Anlaşıldığından sanık ..."ın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
    3- Sanık ... Atılganın katılan ..."ye hakaret ve sanık ..."ın tehdit eylemlerine ilişkin hükümlere yönelik temyize gelince; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    a) Sanık ..."ın tehdit eyleminde, 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren ve TCK"nın 7/2. madde ve fıkrası uyarınca sanık yararına olan 5728 sayılı Kanunun 562. maddesinin 1. fıkrası ile CMK"nın 231/5. madde ve fıkrasında öngörülen, hükmolunan cezanın geri bırakılması sınırının iki yıla çıkarılması ve söz konusu 562. maddesinin 2. fıkrası ile de CMK"nın 231/14. madde ve fıkrasındaki, suçun soruşturulması ve kovuşturulmasının şikayete bağlı olması koşulunun kaldırılması karşısında, mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağının tartışılması zorunluluğu,
    b) Sanık ..."ın hakaret eyleminde, Dairemizce de benimsenen YCGK"nın 03.02.2009 gün ve 08/250-09/13 sayılı kararında belirtildiği üzere CMK"nın 231/6-c maddesindeki zarar kavramının, yalnız basit bir araştırma ile belirlenebilecek maddi, somut ve belirlenebilir nitelikteki zararı kapsadığı gözetilerek, hakaret suçunda giderilmesi gereken ölçülebilir, belirlenebilir (somut) maddi bir zarar oluşmaması ve manevi zararın ise hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasına engel teşkil etmemesi karşısında, sabıkasız olan sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işleyip işlemeyeceği konusunda bir değerlendirme yapılması gerektiği gözetilmeden "karşı tarafın zararı giderilmediği " biçimindeki yasal olmayan gerekçe ile CMK"nın 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanıklar ... ve ..."ın temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, " karar verilmiştir.
    I- İTİRAZ NEDENLERİ
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17/04/2013 gün ve 2008/203421 sayılı yazısı ile;
    " Cumhuriyet Başsavcılığımızca onama kararlarının yerinde olmadığını, diğer taraftan da sanık ..."ın katılan ..."ye hakaret suçundan sanık ..."ın tehdit suçundan kurulan hükümlerin bozma nedenlerinin eksik olduğunu düşünmekteyiz.
    Şöyle ki;
    İddianamede ki anlatıma göre, sanıkların mağdurları birlikte tehdit ettiklerinin iddia edilmesi karşısında, tehdit eyleminin nitelikli hali olan TCK.nun 106/2-c maddesinde yazılı birlikte tehdit suçunun işlenmesi muhtemel olması ve bu suça hakaret suçuyla birlikte bakma görevinin de Asliye Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilmemiştir.
    Diğer yandan görevli mahkemede yargılamanın yapıldığı kabul edilmiş olsa da;
    Sanıklar ile katılanlar arasında ki tartışmanın katılanların oğlu tarafından alınan kamera kayıtlarının bilirkişi çözümünde, sanık ..."ın Satı"ya karşı tehdit sözlerine rastlanmamıştır. Kaldı ki her iki katılana tehdit sözlerinin varlığı tespit edilse bile eylemlerin aynı tartışma sırasında aynı anda söylenmesi sebebiyle zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözardı edilmiştir.
    Sanıklardan Ramazan 1936 doğumlu olup geçmiş hükümlülüğün silinme koşulları içerisinde para cezasını içerdiği, sanık ..."in de 1941 doğumlu olup sabıkasının bulunmadığının anlaşılmasına göre, suç tarihi itibariyle 65 yaşından büyük olan sanıkların cezasının TCK.nun 50/3. maddesine göre seçenek yaptırıma çevrilmesi zorunluluğu görülmemiştir.
    Ayrıca sanık ..."ın hakaret suçunda verilen hükmün uygulanmasına engel bir durum olmamasına rağmen yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının tatbik edilmemesi de bir başka yasaya aykırılık olarak değerlendirilmiştir.
    Bu aykırılıkların tespiti amacıyla anılan ilamın yeniden incelemesini itirazen istemek zorunlu olmuştur.
    Sonuç ve istem : Yukarıda açıklanan gerekçelerle Yüksek Dairenizin 20.02.2013 gün ve 2010/18329 E. 2013/4618 K. sayılı ilamının yeniden incelenerek onama ve bozma ilamının kaldırılması,
    Bozma ilamında ki bozma nedenlerine ek olarak;
    1- İddianamedeki anlatıma göre, sanık ..."ın katılanları diğer sanık ... ile tehdit etme eylemlerinin TCK.nun 106/2-c maddesinde düzenlenen tehdit suçunu oluşturabileceği, bu konuda delilleri hakaret suçuyla birlikte değerlendirme ve niteleme görevinin asliye ceza mahkemesine ait olduğu gözetilmeden, görevsizlik kararı yerine yargılamaya devamla hüküm kurulması,
    Kabule göre de;
    2- Taraflar arasında meydana gelen tartışmanın, hükme esas alınan katılanların oğlu tarafından çekilen kamera kaydı görüntülerinde sanık ..."ın katılan ..."ya tehdit eyleminde bulunmadığının anlaşılması karşısında, hangi delile üstünlük tanınarak her iki katılana tehdit suçunun işlendiğinin açıklanmaması,
    3- Sanık ..."ın her iki katılana tehdit eyleminde bulunulduğu kabul edilse de, aynı tartışma sırasında aynı anda birden fazla kişiye tehdit suçunun işlenilmesi halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    4- Sanık ..."ın 1936 doğumlu ve silinme koşulları içerisinde para cezasını içeren sabıkası bulunmasına, sanık ..."in 1941 doğumlu ve sabıkasız olmasına karşın, hükmedilen bir yıldan az hürriyeti bağlayıcı cezaların TCK.nun 50/3. maddesine aykırı olarak seçenek yaptırıma çevrilmemesi,
    ./..

    -3-



    5- CMK"nın 231/6-c maddesindeki zarar kavramının, yalnız basit bir araştırma ile belirlenebilecek maddi, somut ve belirlenebilir nitelikteki zararı kapsadığı gözetilerek, hakaret suçunda giderilmesi gereken ölçülebilir, belirlenebilir (somut) maddi bir zarar oluşmaması ve manevi zararın ise hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasına engel teşkil etmemesi karşısında, silinme koşulları içerisinde sabıkası olan sanık ..."ın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işleyip işlemeyeceği konusunda bir değerlendirme yapılması gerektiği gözetilmeden "karşı tarafın zararı giderilmediği " biçimindeki yasal olmayan gerekçe ile katılan ..."ye karşı hakaret suçunda CMK"nın 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, nedenleri ile hükmün bozulmasına karar verilmesi eğer itiraz yerinde görülmez ise dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi itirazen arz ve talep olunur.." isteminde bulunulması üzerine dosya Dairemize gönderilmekle, itiraza konu suçlar yönünden incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    II- İTİRAZIN KAPSAMI
    İtiraz yazısındaki gerekçelere göre, sanıklar ... ve ... hakkında, katılan ...’ye hakaret ve sanık ... hakkında her iki katılana tehdit suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik Dairemizce verilen onama ve bozma kararları yeniden incelenmiş, sanıklar hakkında katılan ...’ye hakaret eyleminden verilen ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin hükümlere yönelik onama kararı inceleme dışı bırakılmıştır.
    III- KARAR
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itiraz gerekçeleri yerinde görülmekle, 6352 sayılı Kanunun 99. maddesiyle eklenen 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesinin 3. fıkrası uyarınca İTİRAZIN KABULÜNE,
    Sanıklar ... ve ... hakkında, katılan ...’ye hakaret ve sanık ... hakkında her iki katılana tehdit suçlarından, Dairemizce verilen 20.02.2013 gün ve 2010/18329 esas, 2013/4618 karar sayılı onama ve bozma kararlarının KALDIRILMASINA,
    Afyonkarahisar 1. Sulh Ceza Mahkemesince verilen 28.12.2007 gün ve 2007/532 esas, 2007/841 karar sayılı hükmün yeniden incelenmesi sonucu:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1- İddianamede, her iki sanığın katılanları ölümle tehdit ettikleri iddiasıyla dava açılmış olması karşısında; eylemlerinin TCK"nın 106/2-c madde ve fıkrasında düzenlenen suçu oluşturabileceği, bu nedenle kanıtları değerlendirme ve suçu nitelendirme görevinin asliye ceza mahkemesine ait olduğu gözetilmeden, yargılamaya devamla hüküm kurulması,
    2- Kabule göre de;
    a- Hükme dayanak alınan CD çözüm tutanağı ve katılanların 09.10.2007 tarihli oturumdaki anlatımlarına göre, tehdit eyleminin suçu yalnızca katılan ...’ye karşı işlenmesine karşın, sanık ...’ın her iki katılanı tehdit ettiği kabul edilerek, iki kez mahkumiyetine karar verilmesi,
    b- Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş ve suç tarihinde 65 yaşından büyük olan sanıkların, mahkûm olduğu kısa süreli hapis cezalarının, TCK"nın 50/3 maddesindeki zorunluluk karşısında, aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı, (hakaret suçu yönünden para cezası dışındaki) seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    c- Her iki sanığın hakaret eyleminde, 5271 sayılı Kanunun 5728 sayılı Kanun ile değişik 231. maddesinin 6/c fıkrasında belirtilen zarar kavramının, ölçülebilir, belirlenebilir (somut) maddi zarara ilişkin olduğu, manevi zararı kapsamadığı ve buna göre sanık ...’e yükletilen hakaret suçunun mağdurunun maddi nitelikte bir zararı olmadığı, sanık ...’ın ise adli sicil kaydının silinme koşullarının oluştuğu gözetilmeden, “sanık ... için zarar giderilmediğinden, sanık ... yönünden ise, sabıkalı olduğu ve zararın giderilmediği” şeklindeki yasal olmayan gerekçelerle, anılan Kanunun 231/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    d- Sanık ...’ın tehdit eyleminde; 08.02.2008 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren, 5728 sayılı Kanunun 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesi uyarınca ve bu maddenin 6. fıkrasına, 25.07.2010 tarihinde yürürlüğe giren 6008 sayılı Kanunun 7. maddesi ile eklenen cümle de gözetilerek; hükmolunan cezanın tür ve süresine göre, adli sicil kaydının silinme koşulları oluşan sanık hakkında, hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı, sanıklar ... ve ...’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden itiraz yazısına uygun olarak, sanıklar hakkında hakaret ve tehdit suçlarından kurulan mahkumiyet HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, itiraza konu edilmeyen, katılan ...’e hakaret eylemlerinden kurulan hükümlere yönelik onama kararının olduğu gibi bırakılmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 30.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi