Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/5512 Esas 2007/2797 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/5512
Karar No: 2007/2797
Karar Tarihi: 26.02.2007

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/5512 Esas 2007/2797 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2006/5512 E.  ,  2007/2797 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Konya 1. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 08/03/2006
    NUMARASI : 825-150

    Davacı,  murisi Ş. Ç."nun davalılardan işverene ait işyerinde 24.9.1992-1.11.1994 tarihleri arasında sürekli hizmet akdiyle çalıştığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
    Hükmün davacı  vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre, davacının   aşağı bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Dava, davacının murisi olan Ş. Ç.’nun  24.09.1992-01.11.1994 tarihleri arasında davalı işverene ait işyerinde hizmet akdine dayalı olarak kesintisiz olarak çalıştığının tesbiti   istemine ilişkindir.
    Mahkemece,  istemin reddine karar verilmiştir..
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının murisinin davalıya ait iş yerinde 15.01.1994 ve 15.10.1994 tarihlerinde işe girdiğine dair iki ayrı işe giriş bildirgesi verildiği, 15.01.1994-01.05.1994 tarihleri arasında  61 gün; 15.10.1994-14.11.1994  tarihleri arasında  11 günlük kısmi çalışmalarının kuruma bildirildiği, işverence ücret bordrolarının mahkemeye ibraz edilmediği anlaşılmaktadır.
    Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa"nın 79/10.  maddesi olup yönetmelikle tesbit edilen belgeleri   işveren tarafından  verilmeyen  veya  çalıştıkları  Kurum’ca  tesbit  edilmeyen sigortalılar,  çalışmalarını hizmetlerinin   geçtiği yılın sonundan başlayarak  5 yıl  içerisinde mahkemeye  başvurarak  alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse  bu çalışmaların  Kurum’ca  dikkate alınacağı  belirtilmiştir.  Yerleşik  Yargıtay görüşü, birden ziyade  işe giriş  bildirgesi  verilmesi halinde çıkış yok ise ilk  işe giriş  bildirgesi ile son işe giriş bildirgesinin verildiği  tarihler  arasında geçen çalışmaların hak  düşürücü süreye  uğramayacağı,  çıkış varsa hak düşürücü sürenin  her kesim çalışma için ayrı  ayrı hesaplanacağı çıkış  tarihinden sonra işçinin aynı işyerinde  çalışmasını sürdürmesi veya hak düşürücü  süre içerisinde  tekrar aynı işyerine girerek  çalışmasının  hak düşürücü sürenin  işlemesine engel olmayacağıdır. Bu nedenle işe giriş ve çıkış tarihleri   arasındaki kısmi bildirimin  aksinin eşdeğer  belgelerle ispat  edilebileceği kabul edilmelidir.
    Gerçekten, sigortalının, işyerindeki çalışmaları işe giriş bildirgelerine, aylık ve üç aylık bordrolara dayanılarak Kuruma kısmi olarak bildirilmiş ve bildirime uygun olarak da primleri ödenmiştir. Öte yandan işe giriş bildirgesi ve bordrolar sigortalı çalışmalarının işyerinde kesintili geçtiğinin karinesidir. Karinenin tersinin ise eşdeğerdeki belgelerle kanıtlanması gerektiği söz götürmez. Bu gibi durumlarda çalışma olgusunu ortaya koyabilecek inandırıcı ve yeterli kanıtlar aranmalı, kamu düzenine dayalı bu tür davalarda hakim, görevi gereği doğrudan soruşturmayı genişleterek sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemelidir. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun  2003-21-43 E.,2003/97 K. sayılı 26.02.2003 günlü kararında da vurgulanmıştır.
    Somut olayda davacının çalışmalarına ilişkin kuruma verilen işe giriş bildirgeleri altındaki imzalar ile ilgili ihtilaf bulunmamaktadır. İşe giriş bildirgesinin verildiği 15.01.1994 tarihinden önceki  sürelere ilişkin çalışmalar ve hizmet cetvelindeki çıkış-giriş tarihleri arasındaki süre, çalışmanın sona erdiği tarih ve dava tarihi itibariyle 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesi gereğince hak düşürücü süreye uğradığından bu sürelere  dair verilen red kararı yerindedir.. Ancak bordro tanıklarının çalışmayı doğrulayan beyanları, esas alınarak davacı murisinin hizmet cetvelindeki giriş-çıkış  tarihleri arasındaki eksik bildirilen süreler yönünden davanın kabulü gerekirken yazılı şekilde davanın tümüyle reddedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacının  bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 26.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.