3. Hukuk Dairesi 2014/4347 E. , 2014/11598 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : EDİRNE AİLE MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/11/2013
NUMARASI : 2013/286-2013/636
Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının artırımı davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili, tarafların 25.10.2004 tarihinde boşandıklarını, boşanma kararı ile birlikte müvekkili lehine aylık 100,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, 2009 yılında bu miktarın mahkeme kararı ile aylık 200,00 TL"ye yükseltildiğini, aradan geçen sürede davacının ihtiyaçlarının, davalının ise gelirinin arttığını, nafakanın yetersiz kaldığını ileri sürerek, müvekkili lehine hükmedilen aylık 200,00 TL yoksulluk nafakasının aylık 750,00 TL"ye yükseltilmesini ve takip eden yıllarda yapılacak artış oranının mahkemece belirlenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, emekli olduğunu, talep edilen miktarın fahiş olduğunu ve ödeme gücü bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile birlikte davacı yararına ödenmekte olan 200,00 TL. yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 50,00 TL. artırılarak 250,00 TL. olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
6100 sayılı HMK. nun 26.maddesinin 1. fıkrasında; “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” hükmü yer almaktadır.
Yasanın bu açık hükmünden de anlaşılacağı üzere hâkim, iki tarafın iddia ve savunmaları ile bağlı olup talepten fazlasına veya başkasına hükmedemez.
Somut olayda, davacı vekili tarafından yoksulluk nafakasının artırılması talebi yanında, nafakanın takip eden yıllarda artış oranının da belirlenmesi talebinin bulunduğu ancak mahkemece bu talep hakkında olumlu veya olumsuz herhangi bir karar verilmediği anlaşılmaktadır.
Mahkemece, davacı vekilinin artış oranının belirlenmesine ilişkin talebi de değerlendirilerek hüküm kurulması gerekirken, talep hakkında herhangi bir değerlendirme yapılmamış olması usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.