18. Hukuk Dairesi 2014/9123 E. , 2014/10740 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Elmalı Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 04/04/2013
NUMARASI : 2007/49-2013/463
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı A.. T.. vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
1-Davacı vekilinin temyizi yönünden;
Mahkeme kararı davacı vekiline 24.08.2013 tarihinde tebliğ edilmiş olup, temyiz harcı 11.09.2013 tarihinde yatırılmış, temyiz dilekçesi 11.09.2013 tarihinde temyiz defterine kaydedilmiştir. Bu durumda HUMK.nun 432. maddesi hükmünde öngörülen 15 günlük temyiz süresi geçmiş bulunduğundan 01.06.1990 gün ve 1989/3 Esas 1990/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca temyiz isteminin REDDİNE,
2-Davalı A.. T.. vekilinin temyizi yönünden;
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
a-Yargıtay uygulamalarına göre, dikkate alınması gereken özel bir neden bulunmadığı takdirde ciddi istatistiki bilgilere dayandığı bilinen gıda, tarım ve hayvancılık müdürlüğü ortalama verilerinin (dekar başına verim, üretim gideri ve toptan satış fiyatı) değerlendirmeye esas alınması ve üretim giderlerinin içerisine de tarla kirası, masrafların faiz karşılığı ile genel idari ve beklenmeyen giderler dahil edilmemesi gerekir. Buna göre dosya içerisinde bulunan veri listesine göre elmanın masrafı 1064 TL iken bilirkişi kurulu tarafından 1214 TL alınması suretiyle taşınmazın net gelirinin düşük hesaplanması,
b-02.01.2011 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 662 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 58. maddesinde yapılan düzenleme ile özel bütçeli idareler kapsamına alınan Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü"nün karar tarihi itibariyle 492 sayılı Harçlar Yasası"nın 13. maddesinin (j) fıkrasından kaynaklanan yargı harçlarından muafiyeti ortadan kalkmış olduğu halde davacı idarenin harçtan muaf olduğu belirtilerek harç alınmamış olması,
c-Kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adına tescil davasının bu niteliğine göre vekille temsil edilen taraflar yararına maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinden kendisini vekil ile temsil ettiren davalı A.. T.. lehine avukatlık ücreti verilmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Ayrıca;
d-Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasa"nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tescili için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir.
Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesi"nin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten, karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerektiğinden de hükmün bozulması gerekmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 17.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.