
Esas No: 2014/21419
Karar No: 2017/4135
Karar Tarihi: 15.05.2017
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/21419 Esas 2017/4135 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Asıl davada, davacı, yaşlılık aylığını kesen ve yersiz ödenen yaşlılık aylıklarını isteyen Kurum işleminin iptalini, birleşen davada ise Kurum, yersiz ödenen yaşlılık aylıkları ile sağlık giderleri için yapılan takibe karşı itiraz olması neticesinde, itirazın iptali ve icra inkar tazminatını istemiştir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın ise reddine dair karar verilmiştir.
Hükmün, davalı-karşı davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı, Dörtler Yapı Kooperatif’inde yönetim kurul başkanı olup aynı zamanda, 1999/3. dönem 01.01.2001 ile 23.02.2001-30.04.2009 tarihleri arasından aynı kooperatifin inşaat işyerlerinden 4./ı-a bildirimleri bulunmaktadır. Kurumca, 2012 yılında bu bildirimler iptal edilerek 01.06.2009 tarihinden itibaren davacının yaşlılık aylıkları durdurulduğu ve yersiz aylıkların istendiği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık konusu husus; kooperatif yönetim kurul başkanı olan davacının, kooperatife ait işyerinde hizmet akdi ile çalıştırılıp çalıştırılmayacağı hususuna ilişkindir.
1163 sayılı Kooperatif Kanunu’nu 98. maddesi, Madde 98 – Bu kanunda aksine açıklama olmayan hususlarda Türk Ticaret Kanunundaki Anonim şirketlere ait hükümler uygulanır.
5510 sayılı Kanun’un 4-b/3. fıkrası; Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, diğer şirket ve donatma iştiraklerinin ise tüm ortakları…
5510 sayılı Kanun’un 53/5. fıkrası; Birinci fıkra hükmü saklı olmak üzere sigortalının, bu madde hükmüne göre sigortalı sayılması gereken sigortalılık halinden başka bir sigortalılık hali için prim ödemiş olması durumunda, ödenen primler birinci fıkraya göre esas alınan sigortalılık hali için ödenmiş ve esas alınan sigortalılık halinde geçmiş kabul edilir.
Eldeki davada, Kooperatifler Kanununun 55. maddesi, yönetim kurulunun, kanun ve ana sözleşme hükümleri içinde kooperatifi faaliyetini yöneten ve onu temsil
eden icra organı olduğunu belirtmektedir. Yönetim Kurulu üyelerinin kooperatif tüzel kişiliği adına, onun amacının gerekli kıldığı her türlü hukuki işlem yapabilecekleri de yasada kural olarak benimsenmiştir (m.59.) 1163 sayılı Kanun’un 98. Maddesine göre, Türk Ticaret Kanunundaki Anonim şirketlere ait hükümler uygulanır. Kooperatifi yönetim kurulu temsil eder ve davacı da, işveren kooperatifin en üst temsilcisi sıfatını taşımaktadır. Bu haliyle Kooperatif tüzel kişiliği ile yönetim kurulu başkanı olan davacı arasındaki hukuki ilişkinin hizmet akdine değil, bir vekalet akdine dayandığı belirgindir. Davacının, 5510 sayılı Kanun’un 4-b/3. Fıkrası gereğince 4-b’li sigortalı sayılacağı, bu sebeple Kurum işleminin yerinde olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece, 5510 sayılı Kanun’un 53/5. Fıkrası dikkate alınarak elde edilecek sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
O hâlde, davalı-karşı davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 15.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.