2. Hukuk Dairesi 2021/8091 E. , 2021/7683 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, yoksulluk nafakasının ve tazminatların reddi ve velayet yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Taraflarca karşılıklı açılan boşanma davalarında; erkeğin boşanma davasının reddine , kadının boşanma davasının ve fer"ilerinin kabulüne karar verilmiş, hükmün davacı-karşı davalı erkek tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizce yapılan incelemede; davalı-karşı davacı kadının birlik görevlerini yerine getirmediği ve kayınvalidesine fiziksel şiddet uyguladığı, buna göre;davacı-karşı davalı erkeğin davasının da kabulü gerektiği halde, erkeğin boşanma davasının reddine karar verilmesinin hatalı olduğundan bahisle hükmün bozulmasına, diğer yönlerden onanmasına, kadının boşanma davasının kabulü yönünden ise temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulması üzerine verilen 01.04.2021 tarihli hükümde , her iki davanın da kabulüne karar verilmiş ise de; Dairemizin bozma ilamında belirlenen kusurlar dışında , davalı-karşı davacı kadına, müşterek çocukla yeterince ilgilenmeme, erkeğin annesi ile sağlıklı ilişki kurmaya çalışmayıp müşterek çocuğa fiziki şiddet uygulama ve erkeğin annesinin üzerine yürüme kusurlu davranışlarının da yüklenmesi doğru olmamıştır. Boşanmaya sebep olan olaylarda; eşini annesiyle yaşamaya mecbur bırakan, annesinin evliliğe müdahalelerine sessiz kalan ve eşine şiddet uygulayan davacı-karşı davalı erkek, kadına nazaran daha fazla kusurlu olmasına rağmen tarafların eşit kusurlu kabul edilmeleri de doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
2-Yukarıda 1. bentte açıklandığı üzere; tazminat isteyen davalı-karşı davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK m. 4) dikkate alınarak kadın yararına maddi ve manevi tazminata (TMK m.174/1-2) karar vermek gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
3-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. (TMK.m.175) Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-karşı davacı kadın daha ağır kusurlu olmadığı, her hangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir. O halde, davalı-karşı davacı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken,bu konuda hüküm kurulmaması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
4-Mahkemece, boşanma kararı ile ortak çocuğun velayetinin davacı-karşı davalı babaya bırakılmasına karar verilmiştir. Velayetin düzenlenmesinde asıl olan çocuğun üstün yararı ve menfaatidir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun"un 5. maddesi gereğince aile mahkemesi bünyesinde bulunan psikolog, pedegog ve sosyal çalışmacıdan oluşan uzmanlardan, her iki ebeveyn ve çocukla görüşmek suretiyle inceleme ve rapor istenip, tarafların barınma, gelir, sosyal ve psikolojik durumlarına göre çocuğun sağlıklı gelişimi için velayeti üstlenmeye engel bir durumun bulunup bulunmadığı araştırıldıktan sonra, velayet hakkında bir karar verilmesi gerekir.Somut olayda, mahkemece psikolog, pedegog ve sosyal çalışmacıdan oluşan uzmanlara rapor tanzim ettirilmemiştir.O halde mahkemece, yukarıda belirtilen kıstaslar dikkate alınarak uzman raporu tanzim ettirilerek diğer delillerle birlikte değerlendirildikten sonra, gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1., 2., 3. ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 25.10.2021 (Pzt.)