11. Ceza Dairesi Esas No: 2013/20344 Karar No: 2014/8767 Karar Tarihi: 07.05.2014
Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği - nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2013/20344 Esas 2014/8767 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2013/20344 E. , 2014/8767 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği, nitelikli dolandırıcılık HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat, ortadan kaldırma
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 24.11.2009 gün ve 2009/11-164 E, 2009/275 K sayılı kararında da belirtildiği üzere, hüküm fıkrasında kanun yollarının süresi, mercii ve şeklinin CMK"nun 232/6 madde ve fıkrasına uygun olarak ve tereddüte mahal vermeyecek biçimde gösterilmiş olması gerektiği, somut olayda, sanık ..."ın yüzüne karşı verilen kararın hüküm fıkrasında, 7 günlük temyiz süresinin başlangıcının, tefhim ve tebliğden itibaren başlayacağının belirtilmesi nedeniyle yanıltıcı olduğu, katılan vekili ve diğer sanıkların temyizi üzerine gelen dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11.03.2013 gün 15-2011/300079 sayılı yazısı ile gerekçeli kararın sanık ..."a tebliği amacıyla mahkemesine iade edildiği görülmekle;
2
19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren değişiklikle Tebligat Kanununun 10. maddesinde “Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartıyla her yerde tebligat yapılması caizdir. (Ek fıkra: 11.01.2011-6099 S. K. /3. mad.) Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligatın buraya yapılacağı aynı Kanunun 21/2. maddesine göre (Ek Fıkra: 11.01.2011 - 6099 S. K./5. mad.) gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.” anılan Kanunun 35/2. maddesinde ise “Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır.” hükümleri gözetildiğinde, Sanık ..."ın merniste kayıtlı olduğu tespit edilen adresine çıkarılan tebligatın 26.03.2013 tarihinde muhatabın adreste tanınmaması nedeniyle iade edildiği, daha sonra aynı adreste 11.04.2013 tarihinde Tebligat Kanununun 35. maddesine göre tebliğ işleminin yapıldığı, yukarıda açıklanan Yasa hükümlerine göre, adres kayıt sisteminde adresi tespit edilebilen sanığa Tebligat Kanununun 35. maddesine göre tebligat yapılmasının yerinde olmadığı cihetle, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasa ile Tebligat Kanununda yapılan değişiklikler de gözetilmek suretiyle sanığa usulünce tebligat yapılıp belgesinin verilmesi halinde temyiz dilekçesinin eklenmesinden ve bu dilekçe ile ilgili olarak ek tebliğname düzenlenmesinden sonra dosyanın temini amacıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.