Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/23496 Esas 2017/4703 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/23496
Karar No: 2017/4703
Karar Tarihi: 27.04.2017

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/23496 Esas 2017/4703 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/23496 E.  ,  2017/4703 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın yargı yolu nedeniyle reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    - K A R A R -
    Davacı vekili, ... İli Emniyet Müdürlüğünde polis memuru olarak görevli davacının 24/06/2012 tarihinde, davalı idareye ait resmi araç içinde görevli olarak bulunduğu sırada meydana gelen trafik kazasında ağır yaralandığını, beden tamlığını kaybettiğini, kazanın oluşunda bir kusurunun bulunmadığını beyan ederek fazla haklar saklı tutulmak kaydı ile 1000,00 TL maddi tazminat 5.000,00 TL manevi tazminat ödenmesini istemiştir.
    Davalı vekili;hizmet kusuruna dayanıldığından İdari Yargının görevli olduğunu, davacıya 2330 Sayılı Kanun gereğince 18.237,75 TL tazminat ödendiğini, zararın daha fazla çıkması halinde ödenen meblağın mahsubu gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, Hizmet kusuru iddiası ile açılmış olan davada İdari Yargı görevli olduğu gerekçesiyle, mahkememizin görevsizliği sebebi ile dava dilekçesinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 106. maddesinde “Genel ve katma bütçeli kuruluşlara, il özel idareleri ve belediyelere ve kamu iktisadi teşebbüslerine ve kamu kuruluşlarına ait motorlu araçların sebep oldukları zararlardan dolayı bu kanunun işletenin hukuki sorumluluğuna ilişkin hükümleri uygulanır” denilmektedir. Anılan Yasanın sekizinci kısmının “İşletenin Hukuki Sorumluluğu” başlıklı birinci bölümünde yer alan 85-90. maddelerinde, motorlu araçların trafik kurallarına ve gereklerine aykırı davranışları sonunda meydana gelen zararlar nedeniyle gerçek ve özel kişilerle, kamu tüzel kişilerinin ayrım yapılmadan aynı sorumluluk kurallarına bağlı olmaları ön görülmüştür. Bu düzenleme itibariyle yasa, kamu idare ve kurumlarına ait ve bu arada kamu hizmetine tahsis edilen motorlu araçların verdikleri zararlardan dolayı, trafik olaylarından doğan zararların özelliği gözönünde tutularak, kamu idare ve kurumlarının özel kişilerle eşit şartlarda aynı esaslara göre sorumlu tutulması gereğini ifade etmiştir. Aynı şekilde anılan yasanın görev ve yetkiye ilişkin 11/01/2011 tarihinde değişikliğe uğrayan 110. maddesinde "işleteni veya sahibi Devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanları dahil, bu kanundan doğan sorumluluk davaları, adli yargıda görülür." şeklinde ifade edilmiştir. Yasanın anılan bu hükümleri karşısında, kamu araçlarının verdikleri zararlardan dolayı idare, kamu hukuku kurallarına göre değil, “işleten” sıfatıyla özel hukuk kurallarına göre sorumlu tutulabilecektir.
    Bu durumda somut olayda, davalı ... Bakanlığına yöneltilen husumetin hizmet kusurundan değil işleten olan ... Emniyet Müdürlüğü"nün sorumluluğuna, dayandığı, 2330 sayılı yasa uyarınca davacının nakti tazminat komisyonundan tazminat almış olması ve davayı davalının işleten olduğu iddiasına dayanarak açmış olması hususları da gözetildiğinde davanın adli yargı yerinde görülmesi gerektiğinden, Mahkemece işin esasına girilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 27/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.