Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/5335 Esas 2007/2680 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/5335
Karar No: 2007/2680
Karar Tarihi: 26.02.2007

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/5335 Esas 2007/2680 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2006/5335 E.  ,  2007/2680 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Balıkesir İş Mahkemesi
    Tarih : 16.02.2006
    No : 945-110

    Davacı, 20.04.1982-28.09.1990 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin   kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    Dava, davacının 20.04.1982-28.09.1990 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa"ya tabi sigortalı olduğunun tesbiti istemine ilişkindir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının 20.04.1993 tarihli bildirge üzerine 20.04.1982 tarihi itibariyle 1479 sayılı Yasa"ya tabi sigortalı olarak kayıt ve tescil edildiği vergi kaydının 09.03.1981-31.12.1982, 29.11.1984-31.08.1987, oda kaydının 09.03.1981-22.09.2003, sicil kaydının 14.12.1981-28.09.1990 tarihleri arasında olduğu, davalı Kurumca 20.04.1982-31.12.1982, 29.11.1984-31.08.1987 tarihleri arasında sigortalı olarak kabul edildiği, ihtilaf konusu dönemde 01.09.1982-27.01.1983 tarihleri arasında 67 gün, 01.12.1983-31.12.1983 tarihleri arasında 30 gün, 01.05.1984-31.07.1984 tarihleri arasında 55 gün, 01.08.1987-30.04.1988 tarihleri arasında 270 gün 506 sayılı Yasa"ya tabi zorunlu sigortalı çalışmalarının bulunduğu görülmektedir. Bu nedenle davanın SSK. Başkanlığının hak alanını da ilgilendirdiği açıktır. O halde SSK Başkanlığı davaya dahil edilerek savunması alınıp göstereceği kanıtlar toplanıp değerlendirilmek suretiyle sonuca gidilmesi gerekirken yalnızca Bağ-Kur"un katılımı ile yargılama yapılmış olması isabetsiz olup bozma nedenidir.
    Diğer yandan Yasa sistemine göre aynı anda birden fazla sosyal güvenlik kurumuna tabi olmak mümkün değildir. Bir kimsenin SSK. kapsamına girebilmesi için hizmet aktine tabi bir işte çalışması yanında başka bir sosyal güvenlik kurumu kapsamında da bulunmaması gerekir. 506 sayılı Yasanın 3.maddesi I/F bendinde “kanunla kurulu emekli sandıklarına aidat ödemekte olanların” K bendinde “herhangi bir işverene hizmet aktiyle bağlı olmaksızın kendi nam ve hesabına çalışanların” sigortalı sayılmayacağı belirtilmiştir. Aynı şekilde 1479 sayılı Yasanın 24/I-II maddesinde de bir kimsenin Bağ-Kur kapsamına girebilmesi için kendi adına bağımsız çalışıp kazanç sağlaması yanında başkaca sosyal güvenlik kurumu kapsamında bulunmaması koşulu getirilmiştir. Sonuç olarak çifte sigortalılık mümkün bulunmayıp, önceden başlayıp devam edegelen sigortalılığa geçerlik tanındığı ortadadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2001/21-627 Esas, 2001/659 Karar sayılı 3.10.2001 günlü kararında da bu husus açıkça belirtilmiştir.
    Mahkemece önceden başlayıp halen devam eden sigortalılığa değer  verilerek sonuca gidilmesi gerekirken SSK."na tabi sigortalılık süreleri dışlanmak suretiyle hüküm kurulmuş olması da isabetsiz olup kabul şekli bakımından bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 26.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.