23. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/2292 Karar No: 2020/3765 Karar Tarihi: 4.11.2020
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2019/2292 Esas 2020/3765 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı kooperatif ile asıl davada davalıların murisi arasında müşterek ortaklık var. Davacı vekili, ortaklığa giriş taksitini davalıların murisi ile birlikte ödediklerini, ancak sonrasında davalıların müşterek ortaklığa karşı çıkması neticesinde kalan tüm aidat vb. ödemelerin yalnızca davacı tarafından yapıldığını ve dava konusu 3 ayrı bağımsız bölümün mülkiyetinin davacıya ait olması gerekirken birleşen dava davalısı kooperatif tarafından tapunun asıl dava davalılarının murisi ile davacı adına müştereken oluşturulduğunu belirterek, tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir. Mahkeme davacının talebini reddetmiştir. Davacı vekili karara temyiz etmiştir. Kanun maddeleri kadastroya tabi taşınmazların tescil işlemleri ile ilgili hükümler içeren 2644 sayılı Tapu Kanunu ve ortaklıklarda mülkiyetin paylı olduğu hükümler içeren 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'dur.
23. Hukuk Dairesi 2019/2292 E. , 2020/3765 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davada tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün asıl ve birleşen davada davacı ... vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl ve birleşen davada davacı asil ... ve vekil Av. ... gelmiş, tebligata rağmen başka gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Asıl ve birleşen davalarda davacı vekili, davacının asıl davada davalıların murisi olan kardeşi ... ile birleşen dava davalısı kooperatife 1978 yılında müştereken ortak olduğunu, ortaklığa giriş taksitini davalıların murisi ile birlikte ödediklerini ancak sonrasında asıl davada davalı ..."ın müşterek ortaklığa karşı çıkması neticesinde kalan tüm aidat vs ödemelerin yalnızca davacı tarafından yapıldığını ve dava konusu 3 ayrı bağımsız bölümün mülkiyetinin davacıya ait olması gerekirken birleşen dava davalısı kooperatif tarafından tapunun asıl dava davalılarının murisi ... ile davacı adına müştereken oluşturulduğunu ileri sürerek, Kuşadası Davutlar köyü 146 ada 1 parsel ile 150 ada 2 parselde kayıtlı 3 ayrı bağımsız bölümün tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tescilini talep ve dava etmiştir. Asıl davada davalılar vekili, tüm ödemelerin davacı tarafça yapıldığı iddiasının gerçek olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Birleşen davada davalı kooperatife, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, müşterek ortaklıkta tek bir hissedar tarafından yapılan ödemelerin davalı kooperatifçe ortaklık payına istinaden yapılmış kabul edileceği, davalıların murisi 1993"te vefat etmiş olmasına rağmen ne davalılar ne de davacı tarafından kooperatife bu konuda bildirim yapılmadığı, davacının kardeşinin vefatından sonraki tüm genel kurullarda hazirun listesini 93 ortaklık numarası ile ".....r" isminin yazılı olduğunu görerek imzaladığı, bu nedenlerle ..."in vefatına kadar yapılan tüm ödemelerin müştereken olduğunun kabulü gerektiği, bu tarih sonrası ödemeler nedeniyle davacının sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca talepte bulunabileceği gerekçesiyle, asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir. Karar, asıl ve birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre asıl ve birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davada davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.11. 2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.