17. Ceza Dairesi Esas No: 2015/24873 Karar No: 2017/125 Karar Tarihi: 09.01.2017
Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/24873 Esas 2017/125 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın hırsızlık suçundan mahkum olduğunu ve mükerrir olduğunu belirtti. Ancak hangi cezanın uygulandığı belirtilmediği için en ağır cezanın dikkate alınması gerektiğini belirtti. Temyiz nedenleri incelendiğinde suçun sanık tarafından işlendiği kabul edildi ve usul ve yasaya aykırılık bulunmadığına karar verildi. Ancak daha sonra yürürlüğe giren bir kanunla hırsızlık suçunun uzlaşma kapsamına alındığı belirtilince, infaz aşamasında sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde uzlaştırma işlemlerinin yapılması gerektiği belirtildi. Ayrıca velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluğunun koşullu salıverme tarihine kadar süreceği gözetilmediği için hükmün BOZULMASINA karar verildi. Detaylı açıklama için 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 141. maddesi, 7/2. maddesi ve 53/1. maddesinin (c) fıkrası ile 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 34. maddesi, 35. maddesi ve 253. maddesi incelendi.
17. Ceza Dairesi 2015/24873 E. , 2017/125 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Sanık hakkında mükerrirlik uygulamasına esas alınan ilamda birden fazla ceza olduğu halde hangisinin 5237 sayılı TCK"nın 58. maddesi uygulamasına esas alındığı belirtilmemiş ise de, mahkemece tekerrür iradesi ortaya konulmuş olması nedeniyle anılan ilamdaki en ağır cezanın infaz aşamasında dikkate alınması olanaklı görüldüğünden, bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir. Ancak; Hükümden sonra 02.12.2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suça da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca “suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur” hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanun"un 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanun"un 253. maddesinde belirtilen esas ve usullere göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra, sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Kabule göre de; 2-5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluğunun yalnız kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceğinin gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması, ayrıca T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 09.01.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.