Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/9149
Karar No: 2014/6775
Karar Tarihi: 09.04.2014

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2013/9149 Esas 2014/6775 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2013/9149 E.  ,  2014/6775 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... ile davalı vek. Av. ... ve Fer"i müdahil vek. Av. ..."ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -KARAR-
    Davacı vekili, 1979-1989 yılları arasında ..."ta sulama kanalı projesini üstlenen müvekkili şirketin bu edimini yerine getirmesi karşılığında kendisine 24 ay vadeli bono ile ödeme yapılması kararlaştırıldığını, ancak bu bonolardan iki adedinin körfez krizi gerekçe gösterilerek ödenmediğini, Yüksek Planlama Kurulu tarafından 25.01.1991 tarihli ve 91/T-5 sy. Karar ile bonoların davalı banka tarafından satın alınmasına, 91/T-90 sy. Kararı ile de tahsil edilmemiş bono bedellerinin davalı ...bank tarafından ödenmesine karar verildiğini, müvekkilinin 24.09.1991 tarihinde 72.251,69 ABD Doları ve 845.419,58 ABD Doları tutarındaki iki adet bononun 91/T-5 sayılı YPK kararı uyarınca davalı banka tarafından satın alınmasını talep ettiğini ve aynı tarihli temlikname ile müvekkilinin bu bonolardan doğan alacağını davalı bankaya sattığını, bu işlem sırasında davalı bankanın müvekkiline ... bonoları ile aynı tutarda olmak üzere 917.617,27 ABD Doları tutarında genel kredi sözleşmesi imzalattığını, kredi sözleşmesinin imzalatılma nedeninin ileride BM Tazminat Komisyonu"ndan tazminat alabilmek olarak açıklandığını, ancak gerçek işlemin satın alma olduğunun belirtildiğini, davalı bankanın iki adet bono bedelini tipik bir satın alma sözleşmesi gibi karşılığını ödediğini, buna rağmen davalı banka tarafından 6111 sy. Kanun kapsamında yapılandırmaya gidilmesi yönünde 18.05.2011 tarihli yazı ile müvekkili şirketin 917.671,27 ABD Doları ana para ve 2.036.163,64 ABD Doları faiz olmak üzere toplam 2.953,834,91 ABD Doları kredi borcunun olduğunun ileri sürüldüğünü, müvekkilinin YPK"nun 25.01.1991 tarihli ve 91/T-5 sy. Kararı uyarınca bedeli ödenmeyen iki adet bonoyu davalı bankaya gayri kabili rücu olarak devrettiğini, davalı banka tarafından iki adet bono miktarı kadar ödeme yapılmış olmasının da işlemin satın alma işlemi olduğunu gösterdiğini, davalı bankanın taraflar arasındaki satın alma işlemini kredi verme işlemi gibi değerlendirmek suretiyle anılan YPK kararına aykırı davrandığını, müvekkili şirketin YPK kararı sebebiyle davalı bankaya müracaat ettiği 1991 yılında bonoya bağlanan alacağın doğduğu proje zaten sona ermiş olduğundan davalı bankanın uygulama esaslarında kabul edilen “projenin devam ediyor olması” şartını sağlamadığı bir ortamda davalı bankadan kredi almış olmasının mümkün olmadığını, davalı bankanın varlığını ileri sürdüğü krediye ilişkin herhangi bir geri ödeme planının olmamasının taraflar arasında kredi ilişkisinin olmadığının en açık delili olduğunu, kaldı ki davalı bankanın 20 yıldır müvekkili şirketten herhangi bir talepte bulunmamasının da müvekkilinin kredi ilişkisi nedeniyle borçlu olmadığını gösterdiğini, varsa bu kredi sözleşmesi nedeniyle teminat olarak verilen bonoların iptal edilmesi gerektiğini ileri sürerek müvekkilinin davalı banka ile arasında görünürdeki işlem olarak imzalanan genel kredi sözleşmesinden ve varsa bu genel kredi sözleşmesine teminat olarak verilen bonolardan kaynaklanan herhangi bir borcu olmadığının tespit edilmesini, bu tespitin ardından varsa kredi sözleşmesine teminat olarak verilen davalı bankadaki bonoların iptalini talep ve dava etmiştir.
    Davalı banka vekili, YPK kararları çerçevesinde yapılan görevlendirme neticesinde müvekkili banka tarafından Hazine Müsteşarlığı"nın belirlediği firmalara kredi kullandırıldığını, davacıya ait toplam 917.671,27 ABD Doları tutarındaki vadesi geçmiş bono bedellerinin 01.10.1991 tarihinde kredilendirildiğini, davacının 30.09.1991 tarihli genel kredi sözleşmesini bono alacaklarının temliki karşılığı kullandığı krediler için imzaladığını, davacı şirkete ... Kredisi programı kapsamında kullanmış olduğu krediye ilişkin ekstre bilgilerini her yıl düzenli olarak gönderildiğini, müvekkili banka tarafından davacıya Hazine Müsteşarlığı talimatları doğrultusunda geri ödemeli bir kredi tahsis edildiğini, müvekkili banka tarafından yürütülen ve standart bir bankacılık uygulaması olmayan ... Programı kapsamında TC Merkez Bankası ile ... Merkez Bankası arasında 09.01.1986 yılında akdedilen Bankacılık Anlaşması kapsamında Türk Müteahhitlik Firmalarının ..."ta üstlendikleri işlerle ilgili olarak bu ülke kuruluşlarından alınan ve ... Merkez Bankası"nın avalini taşıyan YPK kararında belirtilen esaslar dahilinde Hazinece belirlenmiş bono alacaklarının kredilendirildiğini, davacının satın alma iddiasının aksine davacı şirkete yapılan ödemenin yasal anlamda bir kredilendirme işlemi olduğunu, aksine bir iddianın davacının genel kredi sözleşmesini imzalamış olması gözetildiğinde TTK"nın 20. maddesi gereği davacı şirketin basiretli bir tacir gibi davranma ilkesine aykırı olacağını, davacı şirketin 6111 sayılı Kanun kapsamında yeniden yapılandırma talebinde bulunmadığını, müvekkili bankanın geri ödeme talebinin davacı firma ile müvekkili arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine, 25.02.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6111 sy. bazı Alacakların Yeniden Yapılandırmasına İlişkin Kanun"a ve buna ilişkin Hazine Müsteşarlığı"nın talimatlarına dayandığını, ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; taraflar arasında, özel hukuk hükümlerine tabi Genel Kredi Sözleşmesinin imzalandığı, YPK tebliğleri kapsamında yapılan ödemenin kredi olduğunun bizzat YPK kararlarında ve Hazine Müsteşarlığı"nın yazılarında da işlemin (ödemenin) kredi olduğunun belirtildiği, ayrıca, bankacılık işlemlerinde bono satın alınması gibi bir işlemin bulunmadığı; bu bonoların, teminat mahiyetinde yani davacının ..."tan alacağının tevsiki mahiyetinde temliken alındığı; esasen söz konusu vadeleri 19.09.1998 ve 13.03.1988 olan dava konusu iki adet bononun işlem tarihi itibariyle (30.09.1991) vadelerinin geçtiği; ancak, temliknamelerde bonoya bağlı alacağın temlik edildiğinin ifade edildiği; bununla birlikte, davalı bankanın her sene itibariyle ana para ve borç miktarlarını davacı şirkete bildirdiği ve yine her sene bonoların davacı yetkililerinin imzası ile yenilendiği; son olarak yenilenen borç için davacı ... A.Ş. yetkililerinin de imzaladığı 25.03.2011 tarihli senedin yenilendiği; bu durumda, davacının, zamanaşımı iddiasının kabulünün mümkün bulunmadığı; bu kapsamda, taraflar arasındaki ilişkinin başlangıcından itibaren özel hukuk hükümlerine tabi kredi ilişkisi olduğu; davacı şirketin, taraflar arasındaki bu ticari ilişkinin türüne başlangıcından itibaren yaklaşık yirmi yıl boyunca davalı ve/veya diğer idari ve yargı organları nezdinde sonuca etkili hiç bir girişimde bulunmadığı, bu aşamadan sonra, taraflar arasında süregelen ticari ilişkinin kredi ilişkisi olmayıp bonoların satın alınmasına yönelik ilişki olduğu iddiasının hukuki güvenlik prensibini de ihlal ettiği; bu durumun, davacı şirket yönünden MK/TMK.m.2f.1"de öngörüldüğü üzere doğruluk ve güven kuralları uyarınca [çelişen davranışta bulunma] "tutarlı davranışta bulunma zımni yükümlülüğüne de aykırı bulunduğu" bu nedenlerle; davalının 1. YPK kararına aykırı olarak davacıya ait 2 bonoyu gerçekte satın almasına karşın görünürde ticari kredi ilişkisi tesis ettiği iddiasının kabul edilebilir nitelikte bulunmadığı gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1.100 TL. duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 09.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi