11. Hukuk Dairesi 2020/4356 E. , 2021/5748 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ: BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Gölcük 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 14.03.2019 tarih ve 2018/168 E. - 2019/71 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi"nce verilen 15.11.2019 tarih ve 2019/1860 E. - 2019/2532 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı tarafından 212.000,00 TL bedelli bonoya dayalı olarak müvekkili aleyhine icra takibi yapıldığını ancak taraflar arasında bono verilmesini gerektirir bir ticari ilişki bulunmadığını, müvekkilinin dava dışı ... isimli şahsa sadece 2.000.- TL tutarında olan bedel hanesini yazıp imzalayarak teminat amacıyla bono verdiğini, adı geçen sahsın ve davalının senedin diğer kısımlarını doldurarak ve bedel kısmını 212.000.- TL"ye dönüştürüp tahrifat yaparak sahte senet oluşturduklarını, senedin bu suretle kambiyo vasfını kaybettiğini ileri sürerek, müvekkilinin davaya konu bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı yanca cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı yanın senetteki imzanın kendisine ait olmadığı, senette tahrifat yapıldığı ve senedin teminat olarak verildiğine yönelik iddialarını ispatlayamadığı, HMK’nın 201. maddesine göre ispat için tanık da dinlemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, mahkemece, bilirkişi raporlarına dayalı olarak davanın reddine karar verilmişse de davacı yanca delil olarak dayanılan ceza dosyalarının dosyaya kazandırılmadığı, ceza dosyasının işbu davanın sonucuna etkili olabileceği bu nedenle istinaf aşamasında dosyaya kazandırıldığı ve incelendiği, takipsizlikle sonuçlanan ceza soruşturmasına konu senetlerden birinin huzurdaki davaya konu senet olduğu, davacı keşidecinin bonodaki imzayı inkar etmediği ancak senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğunu ve lehtarı tanımadığını iddia ettiği, keşidecinin imzasını taşıyan senedin sonradan doldurulmasının mümkün olduğu, bu durumda senedin anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunun senede karşı senetle ispat kuralı gereğince yazılı delillerle kanıtlanması gerektiği, davaya konu senette sahtecilik yapıldığına ilişkin ceza soruşturmasının takipsizlikle sonuçlandığı ve davacının belirtilen nitelikte yazılı delil sunamadığı hususları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince davanın reddine dair verilen kararın neticeten doğru olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 14,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 27/09/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.