Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/29102
Karar No: 2020/6461
Karar Tarihi: 11.06.2020

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/29102 Esas 2020/6461 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi         2017/29102 E.  ,  2020/6461 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davacının davalılara ait nalburiye işyerinde çalıştığını, davalıların işyerini beraber işlettiklerini bu nedenle işçilik alacaklarından müştereken sorumlu olduklarını öne sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile bir kısım işçilik alacaklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalılar vekili, davalılardan ...’nun diğer davalı ...’nun babası olduğunu, iki işyerinin ayrı olduğunu dükkanların yanyana olduğunu savunarak davanın davalılardan ... bakımından husumetten, davalı ... yönünden şse esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece yapılan yargılama sonucunda toplanan delillere göre ve bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı davalılar vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Taraflar arasında davacının davalıya ait işyerinde çalışma süresi konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Davacı, kayden davalılardan ...’nun yanında 01.11.2013- 15.11.2014 tarihleri arasında çalışmıştır. Mahkemece, tanık beyanlarından hareketle ve davacı iddiası gibi davacının 01.06.2008-05.07.2011 tarihleri arasında 3 yıl 1 ay 5 gün, 11.08.2011-28.08.2013 tarihleri arasında 2 yıl 17 gün; 01.09.2013 -15.11.2014 tarihleri arasında 1 yıl 2 ay 14 gün çalıştığı kabul edilmiştir.
    Taraf tanık anlatımları ile davacının Sosyal Güvenlik Kurumu"na bildirilmeyen çalışmalarının olduğu sabit ise de; çalışma süresi net değildir.
    Tanıklardan en uzun süre ile çalıştığı anlaşılan kişi tanık ... olup bu davacı tanığı 14.05.2015 tarihli beyanında 6 yıldır davalılardan ...’in yanında çalıştığını belirtmiştir. Bu tanığa ait sigortalı hizmet döküm cetveli dosya içerisinde bulunmamaktadır. Davacı tanığının beyanda bulunduğu tarihten tam 6 yıl geriye gidildiğinde, tanığın 14.05.2009 tarihinde çalışmaya başladığı sonucuna ulaşılmaktadır ki davacının davalılara ait işyerinde ilk kez 01.06.2008 tarihinde çalışmaya başladığı kabul edilmiştir.
    Öte yandan, husumetli tanık anlatımlarına ancak yan deliller ile desteklendiği müddetçe itibar edilebilir.
    Açıklanan sebepler ile öncelikle davacının husumetli olmayan tanıkları ... ve ...’ın ve davalı tanıklarının sigortalı hizmet döküm cetveli getirtilip bu tanıkların hangi tarihten itibaren davalıların yanında çalıştıkları ve çalışmalarının kesintisiz olup olmadığı belirlenmeli, adı geçen davacı tanıkları ve davalıların tanıkları yeniden dinlenilerek davacının çalışmaya başladığı,çalışmasının kesintiye uğradığı süreler netleştirilmeli, özellikle davacının iddia ettiği çalışma sürelerinde çalışıp çalışmadığı tanıklardan tek tek sorulmalı ve sonucuna göre davacının hizmet süresi konusunda bir karar verilmelidir.
    Belirlenecek hizmet süresine bağlı alacak kalemlerinin de buna göre yeniden hesaplanması gerektiği göz ardı edilmemelidir.
    2- Kabule göre taraflar arasındaki bir diğer uyuşmazlık, işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait alacağı bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
    4857 sayılı Kanun"un 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
    Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 31. maddesinde, hakimin davayı aydınlatma ödevi düzenlenmiş olup, madde uyarınca, hakim uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği ve delil gösterilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir.
    Somut uyuşmazlıkta, davalıya ait işyerinde 6,5 yıl süre ile çalıştığı kabul edilen davacının hiç yıllık ücretli izin kullanmadığı kabulü ile alacak hesabı yapılmıştır. Davacının kabul edilen çalışma süresi boyunca hiç izin kullanmamış olması hayatın olağan akışına aykırı olduğundan, hakimin davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde; mahkemece, davacı asilin çalışma süresi boyunca izin kullanıp kullanmadığı, kullanmış ise kaç gün yıllık izin kullandığı konusunda beyanı alınmalı bundan sonra sonucuna ve tüm dosya kapsamına göre bir karar verilmelidir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının talep halinde ilgililere iadesine, 11.06.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi