16. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/20618 Karar No: 2016/3851 Karar Tarihi: 07.04.2016
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/20618 Esas 2016/3851 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2015/20618 E. , 2016/3851 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... çalışma alanında bulunan 139 ada 8 ve 9 parsel sayılı 4.014,43 ve 4.561,72 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar sırasıyla davalılar Ahmet ve ... adına tespit edilmiştir. Davacı taşınmazların mütegayyip eşhastan kaldığı ve devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu iddiasıyla tapu kaydı ve vergi kaydına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine ve çekişmeli taşınmazların tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre 139 ada 9 parsel sayılı taşınmaza yönelik yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle bu taşınmaz yönünden usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 2- Davacı ... 139 ada 8 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki temyiz itirazlarına gelince; çekişmeli taşınmaz başında yapılan keşifte dinlenen tespit bilirkişileri taşınmazın davalıya miras yoluyla kaldığını ve davalı tarafından bizzat ekilip biçilmek suretiyle zilyet ve tasarruf edildiğini bildirmişlerse de, keşif sonucunda zirai bilirkişi tarafından düzenlenen raporda taşınmazın üzerinde 40-50 adet çalı formunda ağaçlar olduğu, toprağının hiç işlenmemiş ve % 50-55 eğimiminin bulunduğu bildirilmiş, taşınmaza ait olduğu anlaşılan fotoğraftaki görümünün de zirai bilirkişi raporuyla aynı doğrultuda olduğu görülmüştür. Hal böyle olunca dosya kapsamı ile hali arazi niteliğinde bulunduğu belirlenen taşınmaz üzerinde davalı lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. maddesinde öngörülen zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluşmadığı, anlaşıldığına göre Hazinenin davasının kabulüne çekişmeli taşınmazların davacı adına tesciline karar vermek gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacı temsilcisinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile 139 ada 8 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki hükmün BOZULMASINA, 07.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.