15. Ceza Dairesi 2017/26413 E. , 2019/13663 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : TCK’nın 155/2, 43/1, 62/1, 52/2-4, 53/1 maddeleri gereğince mahkumiyet
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler sanıklar müdafiileri tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanıkdan ..."in Vakfıkebir ilçesindeki, 14 Şubat İletişim isimli Türkcell bayiisinin müdürü olduğu ve arkadaşı diğer sanıklar ... ve ... ile birlikte hareket ederek, yurt dışından diz üstü bilgisayar geldiği, laptop çekilişi yapılacağı, yardım kampanyası için imza toplandığı gibi çeşitli söylemlerle katılan ve müştekileri inandırdıkları ve belli süre abonelik taahhüdünde bulunanlar için cihaz kampanyasına ilişkin taahhütname imzalatıldığı, ancak hak sahiplerine verilmesi gereken laptop ve cep telefonu gibi cihazların da verilmediği gibi, yüksek bedelli faturalar geldiğinde katılan ve müştekilerin olayın farkına vardıkları, böylece sanıkların hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işledikleri iddia edilen olayda;
1- Katılan ..., katılan ..., katılan ..., ... yönünden yapılan incelemede;
Katılanların alınan beyanlarında; Trabzon Vakfıkebir ilçesindeki Turkcell bayiisinden GSM hattı sözleşmesi imzalamadıkları, kendilerine ait nüfus cüzdanı bilgileri ile GSM hattı çıkartıldığını beyan etmeleri karşısında nüfus cüzdanları kullanılarak telefon aboneliği alınmak suretiyle dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarının işlendiğinin iddia edilmesi karşısında; sözleşmelerde bulunan imzalar ile sanıklar ve katılanların el ürünü olup olmadığının tespiti ile sonucuna göre 5237 sayılı TCK"nın 158/1-d maddesinde düzenlenen kamu kurumunun araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına tespitinden sonra sanıkların hukuki durumunun tayin ve tespiti gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması,
2- Müşteki ..., müşteki ..., müşteki ...,müşteki ..., müşteki ..., müşteki ..., müşteki ...,müşteki ..., müşteki ..., müşteki ..., müşteki ..., müşteki Mehmet Sercan, müşteki ..., müşteki ..., müşteki ..., müşteki ..., katılan ..., katılan ..., katılan ..., katılan ..., katılan ..., katılan ..., katılan ..., katılan ..., katılan ..., katılan ..., katılan ..., katılan ..., katılan ..., katılan ..., katılan ..., katılan ... Milet, katılan ..., katılan ..., katılan ..., katılan ..., katılan ..., katılan ..., katılan ..., katılan ... ..., katılan ..., katılan ..., katılan ..., katılan ... yönünden yapılan incelemede; Dosyada katılan ve müşteki anlatımları ile beraat eden sanıkların anlatımından; Sanık ..., sanık ... ve diğer sanık ... ile baştan itibaren anlaşıp birlikte hareket ederek, yurt dışından diz üstü bilgisayar geldiği, laptop çekilişi yapılacağı, yardım kampanyası için imza toplandığı gibi çeşitli söylemlerle katılan ve müştekileri inandırdıkları ve gerek ilçeden gerek ise çevre ilçelerden araçlarla getirilen katılan ve müştekilere belli süre abonelik taahhüdünde bulunanlar için cihaz kampanyasına ilişkin taahhütname imzalatıldığı, imza sırasında taahhütnamenin okunmasına çeşitli bahanelerle imkan sağlanmadığı gibi hak sahiplerine verilmesi gereken laptop ve cep telefonu gibi cihazların da verilmediği ve düşük fiyata piyasada satılmaya çalışıldığı, yüksek bedelli faturalar geldiğinde katılan ve mağdurların olayın farkına vardıkları, böylece sanıkların söylemi ve hileli hareketleri nedeniyle gerçekleşen eylemin TCK"nun 158/1-h. maddesinde yazılı nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin, sanıklar hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan hüküm kurulması,
Kabule göre de;
1)Sanıklar hakkında, ayrı yer ve zamanda gerçekleşen eylemler yönünden her bir mağdur sayısınca suç oluşacağı, sadece aynı grupla ve aynı anda telefon bayiine gelenler yönünden TCK"nın 43. maddesinin uygulanabileceği gözetilmeden eksik ceza tayin edilmesi,
2)Sanıklar Yeliz ve Anıl"ın baştan beri diğer sanıkla birlikte hareket ederek mağdurları telefon bayiine yönlendirdirmeleri nedeniyle, suçun kanuni tanımında yer alan fiili gerçekleştirdikleri ve TCK"nın 37. maddesi kapsamında belirtilen "fail" olduğu gözetilmeden, cezalarından "suça yardım ettiği" gerekçesiyle aynı Kanun"un 39. maddesi uyarınca indirim yapılması,
Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMK 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 02/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.