14. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/4979 Karar No: 2020/307 Karar Tarihi: 13.01.2020
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2019/4979 Esas 2020/307 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2019/4979 E. , 2020/307 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 20/10/2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09/07/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Davacılar vekili, ... ili, ... ilçesi, 31719 ada 8 parsel sayılı taşınmazdaki ortaklığın satış suretiyle giderilmesini talep etmiştir. Davalı ..., anlaşma hususunu değerlendireceğini beyan etmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazda ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir. Hükmü, bir kısım davalılar vekili temyiz etmiştir. Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır. Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Somut olaya gelince; temyiz eden davalılar tarafından İzmir 8. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/1201 Esas sayılı dosyası ile muhdesatın aidiyetinin tespiti davası açıldığı; sulh hukuk mahkemesince yetkisizlik kararı verildiği, sonrasında İzmir 13. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/220 Esas sayılı dava dosyasında yapılan yargılama neticesinde dava konusu 31719 ada 8 parsel sayılı taşınmazda bulunan tek katlı evin davalı ..."a, 2 katlı evin 2. katının ise davalılardan ..., ... ve ..."a aidiyetine karar verildiği ve kararın 10.04.2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Muhdesat iddiasında bulunan adı geçen davalılar lehine kesinleşen muhdesatın aidiyetinin tespiti kararı bulunmasına göre, yukarıda değinilen ilkeler dikkate alınarak muhdesat oranı belirlenerek bu orana göre satış bedelinin dağıtılması suretiyle hüküm kurulması gerekirken açıklanan husus göz ardı edilerek karar verilmiş olması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 13.01.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.