10. Hukuk Dairesi 2015/14607 E. , 2017/4041 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat, istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davalı işverenin işçisi sigortalının geçirdiği iş kazası sonucu yaralanmasıyla ilgili olayla alakalı, mahkemece hükme esas alınan oluşa uygun olamayan bilirkişi raporunda, davalı işverenin % 70, yaralanan sigortalının da % 30 kusurlu olduğu belirlenmiştir.
Kusur raporlarının, 506 sayılı Yasa, 4857 sayılı Yasanın 77. ve İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğünün 2 vd maddelerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. 4857 sayılı Yasanın 77. maddesi; “İşverenler işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak, işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdürler. İşverenler, işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığını denetlemek, işçileri karşı karşıya bulundukları mesleki riskler, alınması gerekli tedbirler, yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek ve gerekli iş sağlığı ve güvenliği eğitimini vermek zorundadırlar...” düzenlemesini içermektedir. Anılan düzenleme, işçiyi gözetim ödevi ve insan yaşamının üstün değer olarak korunması gereğinden hareketle; salt mevzuatta öngörülen önlemlerle yetinilmeyip, bilimsel ve teknolojik gelişimin ulaştığı aşama uyarınca alınması gereken önlemlerin de işveren tarafından alınmasını zorunlu kılmaktadır. İş kazasının oluşumuna etken kusur oranlarının saptanmasına yönelik incelemede; ihlal edilen mevzuat hükümleri, zararlı sonuçların önlenmesi için koşulların taraflara yüklediği özen ve dikkat yükümüne aykırı davranışın doğurduğu sonuçlar irdelenip, kusur aidiyet ve oranları gerekçeleriyle ortaya konulmalıdır.
Yukarıdaki maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak, olayla ilgili bilhassa kurumca hazırlanan müfettiş raporunda ifadesi alınan işçilerin beyanı da gözetilerek, kazaya sebebiyet veren olayın oluşu hükme esas alınan kusur raporuyla çelişkili olup, davacının asıl görevi, işyerinde ki çalışma esasları ve sigortalının işyerinde görevi dışındaki davranışları değerlendirilerek ve mevcut çelişkiler giderilmek suretiyle karar vermek gerekirdi. Ayrıca davalının sigortalının iş göremezlik oranına karşı yaptığı itirazın 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun “Sağlık Raporlarının Usul ve Esasları”na dair 95. maddesinde belirtilen esaslar dahilinde sonuca bağlanmaksızın yetersiz bilirkişi raporuna dayalı, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi de isabetsizdir.
O hâlde, davalı şirket vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 11.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.