Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/12527
Karar No: 2016/9159
Karar Tarihi: 8.....2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/12527 Esas 2016/9159 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı müvekkil şirket, marka, patent ve danışmanlık işleriyle ilgili hizmet veren bir şirkettir ve pek çok şehirde bölge müdürlükleri, şubeleri veya iletişim noktaları bulunmaktadır. Müvekkil şirket, 2010 yılından itibaren 65 adet alan adını alarak aralıksız kullanmış ve bu alan adları marka ve patent hizmetinde ülke çapında tanınan, güvenilen ve bilinen bir marka haline gelmiştir. Davalılar da aynı iş kolunda faaliyet göstermektedir ve müvekkil şirkete ait olan markaların patentini kendi adlarına tescil ettirmişlerdir. Davalılar ayrıca müvekkil şirketin alan adlarının neredeyse birebir aynısı olan bazı uzantılı adları da satın almış ve taklit etmişlerdir. Davacı, davalı adına kayıtlı olan bazı alan adlarının durdurulması, alan adlarının iptali ile müvekkil adına tahsis ve tescilini, markaların hükümsüzlüğünü, sicilden terkinini, maddi ve manevi tazminatın tahsili talebiyle dava açmıştır.
Davalılar, yetkili mahkemenin müvekkil şirketin ikametgahının bulunduğu yer değil, kendilerinin bulunduğu yer mahkemeleri olduğunu savunmuşlar ve dava reddedilmiştir. Ancak, Yargıtay bu kararı bozmuş ve davanın yerinde incelenmesine karar vermiştir.
Kanun maddeleri: 556 sayılı KHK'nın 63. maddesi, 6100 sayılı HMK'nın 166/...-.... fıkraları
11. Hukuk Dairesi         2016/12527 E.  ,  2016/9159 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ : ... FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ



    Taraflar arasında görülen davada ... Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen .../07/2016 tarih ve 2016/41-2016/105 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı-birleşen davalı .... ve .... .... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili; müvekkili şirketin ... merkezli olmak üzere pek çok şehirde bölge müdürlükleri, şubeleri veya iletişim noktaları bulunduğunu, marka, patent ve danışmanlık işkollarında hizmet verdiğini, 2010 yılından itibaren 65 adet alan adını alarak aralıksız kullanmaya başladığını, kullanılan alan adları, marka ve patent hizmetinde ülke çapında tanınan, güvenilen ve bilinen bir marka haline geldiğini, davalıların müvekkili ile aynı iş kolunda faaliyet gösterdiğini, müvekkiline ait olan ve müvekkili tarafından uzun yıllardır kullanılan markaların patentini kendi adlarına tescil ettirdiğini ve müvekkilinin alan adlarının neredeyse birebir aynısı olan “....” uzantılı adlarını da satın aldıklarını, taklit ettiklerini, müvekkilinin markalarının tanınmışlığından yararlanarak haksız ve yüksek kazançlar elde ettiklerini ileri sürerek davalılar adına kayıtlı “...., ..., ... ... .... ... .... . ... .... ... ... ... . ..... .. ..... .... ..,... ... .....” adlarının dava sonuçlanıncaya kadar durdurulmasını yönünde tedbir kararı verilmesini, alan adlarının iptali ile müvekkili adına tahsis ve tescilini, markaların
    hükümsüzlüğünü, sicilden terkinini, davalılardan ..."dan fazlaya ilişkin hakları saklı olmak üzere şimdilik 100 TL maddi, 400.000 TL manevi tazminatın ve davalı ... .... ve Telif Hakları ve Hukuki Hizmetler ve Danışmanlık Tic. Ltd. Şirketi"nden fazla hakları saklı şimdilik 100 TL maddi, 100.000 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili; yetkili mahkemenin ... mahkemeleri olduğunu, davacı aleyhine ... .... Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi"nin 2016/54 Esas sayılı dosyası ile tecavüzün ve haksız rekabetin önlenmesi için dava açtıklarını, dava konusu markaların müvekkili adına tescilli olduğunu, usulüne uygun olarak tescil edilmiş bir markanın kullanılmasının hukuka uygun olduğunu, davanın kötü niyetle açıldığını savunarak davanın reddini istemiş; birleşen ... .... Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi"nin 2016/54 Esas sayılı dosyasında ise, tescilli markalarına davalının haksız tecavüzünün ve haksız rekabetinin tespiti meni ve tazminat talebinde bulunmuştur.
    Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; 556 sayılı KHK"nın 63. maddesi uyarınca, marka sahibi aleyhine açılacak davalarda, davalının ikametgahı mahkemesinin yetkili olduğu, davalı ile davacı arasındaki rekabet ilişkisinde, davacının bu yetki hükmünü istisna edecek bir üstünlüğünün bulunmadığı, davalının yetki itirazının yerinde olduğu gerekçesiyle davalı şirket ..."da mukim olduğu için KHK 63. madde uyarınca mahkemenin yetkisizliğine, dava dilekçesinin yetki yönünden reddine, yetkili mahkemenin ... Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi olduğuna, talep halinde dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı-birleşen davalı .... ve ..... vekili temyiz etmiştir.
    ...-Asıl dava, marka hükümsüzlüğü ile tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davalının yetki itirazının kabulü ile davalının ikametgahının bulunduğu ... Fîkri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmiştir.
    Taraflar arasında devam eden ... .... Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi"nin 2016/54 esas sayılı dosyasında tescilli marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, meni ve tazminat taleplerini içeren davada ....06.2016 tarihli karar ile dosyadaki uyuşmazlık ile ... Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi"nin 2016/41 Esas sayılı dosyasındaki uyuşmazlık arasında mevcut hukuki bağlantı ve usul ekonomisi nazara alınarak 6100 sayılı HMK"nın 166/...-.... fıkraları uyarınca ilk davanın açıldığı ... Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi"nin 2016/41 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmiştir. 6100 sayılı HMK"nın 166. maddesi uyarınca ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalarda bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren bununla bağlıdır. Ancak, ikinci davanın açıldığı ... Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi"nce usulüne uygun olarak birleştirme kararı verilmiş ve fiziki olarak dosya gönderilmiş olmasına rağmen, mahkemece, birleştirme kararının kesinleşmediğinden bahisle birleştirme kararına istinaden gönderilen ... Fîkri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi"nin 2016/54 Esas sayılı dosyası hakkında olumlu yada olumsuz bir karar verilmeksizin, asıl davada yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmiştir. Yukarıda anılan Yasa maddesi gereğince, ilk davanın açıldığı mahkeme birleştirme talebinin kabulü ile birleştirme kararının kesinleşmesinden itibaren bununla bağlı olacağından, birleştirme kararının kesinleşip kesinleşmediği hususundaki ön mesele halledilmeden asıl davada yetkisizlik kararı verilmesi doğru olmamış, mahkemece yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddi kararının resen bozulması gerekmiştir.

    ...- Bozma sebep ve şekline göre davacı-birleşen davalı .... ve ......... vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (...) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl davada verilen kararın resen BOZULMASINA, (...) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı-birleşen davalı .... ve ....vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 28/.../2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi