16. Hukuk Dairesi 2015/13658 E. , 2016/3833 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ...çalışma alanında bulunan 139 ada 10 ve 12 parsel sayılı 2.842,85 ve 8.383,69 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar ..., 139 ada 11 ve 15 parsel sayılı 2.411.48 ve 4.077,40 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar davalı ..., 139 ada 16 ve 17 parsel sayılı 1.108,00 ve 1.848,98 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar sırasıyla ... ve ... adına tespit edilmiştir. Davacı taşınmazların mütegayyip eşhastan kaldığı ve devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu iddiasıyla tapu kaydı ve vergi kaydına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine ve çekişmeli taşınmazların tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, kadastro tespit gününe kadar çekişmeli taşınmaz üzerinde davalılar yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu kabul edilmek suretiyle davanın reddine dair hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmadığı gibi karar başlığında dahi davalılar tam ve doğru olarak gösterilmemiştir. Davacı tek bir dava dilekçesi ile çok sayıda taşınmaz ve davalı hakkkında dava açmış, mahkemece parsel bazında tefrikler yapılmış ve tefrikler sonucunda eldeki dosyada 139 ada 10, 11, 12, 15, 16, 17 parsel sayılı taşınmazlar hakkında dava yürütülmüştür. Belirtilen çekişmeli taşınmazların tespit malikleri ..., ..., ... ve ... olmasına ve adı geçenlerin dava dilekçesinde de davalı olarak gösterilmesine rağmen karar başlığında tespit maliklerinden ... ve ... davalı olarak gösterilmediği gibi tespit maliki olmayan ... da davalılardan biri olarak gösterilmiştir. 6100 sayılı HMK"nın 297. maddesinin b) bendinde tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile TC kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad soyadları ile adreslerininin kararda yer alması gerektiği belirtilmiştir. Hal böyle olunca, çekişmeli taşınmazların tespit maliklerinin tam da doğru olarak karar başlığında gösterilmemesi isabetsiz olduğu gibi yapılan keşif sonucu zirai bilirkişi tarafından verilen raporda taşınmazların %30-35 eğimli, yonca ekili, kuru tarım arazisi niteliğinde bulunduğu belirtilmiş ise de fotoğrafçı bilirkişi tarafından sunulan fotoğraflarda ise taşınmazın taşlık unsurunun ağır bastığı, hali arazi görünümünde olduğu anlaşılmaktadır. Zirai bilirkişi raporuyla taşınmazlara ilişkin fotoğraflardaki bulgular birbiriyle örtüşmediği gibi taşınmazlar üzerinde imar-ihya işlemlerine başlandığı ve tamamlandığı tarih ile tarımsal amaçlı zilyetlik başlangıç tarihi ayrı ayrı belirlenmemiştir. Mahkemece bu çelişki giderilmediği gibi, taşınmazların vasfının belirlenmesinde esaslı unsur olan hava fotoğrafları getirtilerek üzerinde inceleme yapılmadan karar verilmiştir. Hal böyle olunca; sağlıklı bir sonuca ulaşmak için tespit tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait dava konusu taşınmazların bulunduğu yere ilişkin stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığı"ndan tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulmalıdır. Bundan sonra, 3 kişilik ziraat mühendisi ile jeodezi veya fotogrametri uzmanı harita mühendisinden oluşacak bilirkişi heyetleri aracılığıyla yapılacak keşifte, belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle inceleme yaptırılmalı, temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğrafları değerlendirilmeli, çekişmeli taşınmazların önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri de bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, taşınmazların kadastro paftasındaki konumu bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılmalı, 3 kişilik ziraatçi bilirkişi kurulu vasıtasıyla taşınmazların öncesi ve zirai faaliyete konu olup olmadığı hangi tarihte imar-ihyaya başlandığı, tamamlandığı ve ekonomik amaca uygun zilyetliğin hangi tarihten beri ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü hususları özellikle irdelenmeli, komşu parsellerle mukayeseli inceleme yapılmalı, önceki raporlarla arada çelişki olması durumunda bunun nedenlerine değinilmeli, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 07.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.