17. Ceza Dairesi Esas No: 2015/24736 Karar No: 2017/83 Karar Tarihi: 09.01.2017
Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/24736 Esas 2017/83 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir hırsızlık suçu mahkumiyeti kararı temyiz edildi. Ancak, yapılan incelemede suçu gece vakti işlediği anlaşılan sanık hakkında uzlaşma hükümleri uygulanamayacağı belirlendi. Hüküm açıklanırken gerekçesiz olarak ve açıklanması geri bırakılan hükme atıf yapılarak karar verildiği için hüküm BOZULDU. Ayrıca, suça sürüklenen çocuk hakkında yapılan cezalandırmada da bir yanlışlık yapıldığı tespit edildi. Kanun maddelerine göre, hükümün gerekçesinde kanıtların ve görüşlerin tartışılması, suçun nitelendirilmesi ve hükmün açıklanması sırasında yapılan değişikliklerin açıklanması gerekiyor. Kanun maddeleri arasında, 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK'nın 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun uzlaşma kapsamına alındığı bilgisi de yer alıyor.
17. Ceza Dairesi 2015/24736 E. , 2017/83 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun da uzlaşma kapsamına alındığı anlaşılmakta ise de; hırsızlık suçunun gece vakti işlenmesi halinde eylemin nitelikli hırsızlık suçuna dönüşeceği ve eylemi uzlaşma kapsamı dışına çıkaracağı gözetilip yüklenen suçu gece vakti işlediği anlaşılan sanık hakkında uzlaşma hükümleri uygulanamayacağı belirlenerek yapılan incelemede; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir. Ancak; 1)CMK"nın 231/11. maddesine göre hükmün açıklanmasına yönelik kararda; Türkiye Cumhuriyeti Anayasa"sının 141/3, CMK"nın 34 ve 230. maddeleri uyarınca hükmün gerekçesinde, iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin yazılması, kanıtların tartışılarak değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen kanıtlar ile mahkemece ulaşılan kanaatin, sanığın suç oluşturduğu veya oluşturmadığı sabit görülen fiilin belirtilmesi ve bu fiilin nitelendirilmesinin yapılması suretiyle bir hüküm kurulması gerekirken, gerekçesiz olarak ve açıklanması geri bırakılan hükme atıf yapılmasıyla yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi, Kabule göre de; 2)Suça sürüklenen çocuk hakkında açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanması sırasında hükümde değişiklik yapılmadan aynen açıklanması gerekirken ilk hükümden farklı olarak 5237 sayılı TCK"nın 143. maddesi gereğince 1/6 yerine 1/12 oranında arttırım uygulanması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ..."ın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, ceza süresi bakımından 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuğun kazanılmış hakkının gözetilmesine, 09.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.