Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/13455 Esas 2016/3827 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/13455
Karar No: 2016/3827
Karar Tarihi: 07.04.2016

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/13455 Esas 2016/3827 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2015/13455 E.  ,  2016/3827 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:


    Kadastro sırasında ... çalışma alanında bulunan 112 ada 17 ve 31 parsel sayılı 2.035.34 ve 1.103.88 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar davalı ..., aynı ada 18, 20, 40 parsel sayılı 364.80, 1.694.69 ve 919.30 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar sırasıyla davalılar Mustafa, Memet ve ... adına tespit edilmiştir. Davacı , taşınmazların mütegayyip eşhastan kaldığı ve devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu iddiasıyla tapu kaydı ve vergi kaydına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine ve 134 ada 14, 15, 16 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı tarafça 112 ada 17, 18, 20, 31, 40 sayılı parseller davaya konu edilmiş, Mahkemece de bu taşınmazlar hakkında inceleme yapılmış ve delil toplanmıştır. Mahkeme kararının gerekçe bölümünde de 112 ada 17, 18, 20, 31, 40 parsel sayılı taşınmazların davacı Hazinenin tutunduğu vergi kayıtlarının kapsamında bulunmadığı ve davalılar lehine zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleştiği kabul edildiği halde hüküm kısmında dava konusu 112 ada 17, 18, 20, 31, 40 parsel sayılı taşınmazlar hakkında hüküm kurulacağı yerde eldeki davanın konusu olmayan 134 ada 14, 15, 16 parsel sayılı taşınmaz hakkında hüküm kurulmuştur. Böylece gerekçeli karar ile hüküm fıkrası arasında çelişki yaratılmıştır. 6100 sayılı HMK"nın 298/2. maddesinin 2. fıkrasında yer alan düzenlemeye göre mahkemenin gerekçeli kararı tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. Başka bir ifade ile gerekçeli karar ile hüküm fıkrasının birbirine uygun olması zorunludur. Kararların farklı ve çelişkili olması mahkemelere olan güven ilkesini zedeleyeceğinden bozma nedeni olduğu kuşkusuz olup, davacı Hazinenin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 07.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.