19. Hukuk Dairesi 2014/4455 E. , 2014/6731 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bakırköy 19. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 26/11/2013
NUMARASI : 2013/55-2013/142
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı arasında 01/01/2011 tarihli satın alma sözleşmesi gereğince müvekkili tarafından davalıya odun mangal kömürü satışı yapıldığını, müvekkilinin edimlerini yerine getirdiğini, ancak davalının borcunu ödemediğini, müvekkili tarafından kesilen tüm fatura ve irsaliyelerin davalı şirketçe teslim alınarak kayıtlarına işlendiğini, müvekkilinin 15.466,42-TL cari hesap alacağı olduğunu, cari hesap ilişkisinin sona erdiğini, hesabın kat edildiğini ve davalıya ihtarname gönderildiğini, ancak borcun ödenmediğini beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davalı şirketten olan 15.466,42-TL tutarındaki alacağın ihtarname tarihinden itibaren işleyecek olan ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasındaki sözleşmeye göre 3"er aylık dönemlerde hesap mutabakatı yapacaklarının, yapılmadığı takdirde müvekkili şirketin defter ve kayıtlarının kesinlik arz edeceğinin düzenlendiğini, müvekkili şirketin kayıtlarında davacıya herhangi bir borcun bulunmadığını beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davacının düzenlediği fatura tutarlarının ödenmediği konusunda uyuşmazlık bulunmayıp, uyuşmazlığın, davalı tarafından sözleşmeye dayalı olarak tanzim edilen ve davacı hesabına borç kaydedilen ciro pirimi,gondol bedeli,personel bedeli,genel katılım bedeli,yeni mağaza açılış bedeli,kuruluş kampanya bedeli,alım-iade,fiyat farkı ve iskonto farkı gibi faturalardan kaynaklanmakta olduğu, usule uygun davacı defterlerinde davacının faturalarının kayıtlı olduğu ve davalıdan 15.466,42-TL cari hesap alacağının olduğu, davacı tarafından tanzim edilen ve cari hesap alacağına esas teşkil eden tüm faturaların usule uygun davalı defterlerinde de kayıtlı olmakla birlikte, davalı tarafından ciro pirimi,gondol bedeli,personel bedeli,genel katılım bedeli,yeni mağaza açılış bedeli,kuruluş kampanya bedeli,alım-iade,fiyat farkı ve iskonto farkı gibi faturaların düzenlendiği ve davacı hesabına borç kaydedildiği, bu itibarla davalı ticari defterlerinde davacının 1.626,79-TL borçlu gözüktüğü, ancak bu faturalarının davacıya teslim edildiğine ilişkin herhangi bir kayıt ve belgenin bulunmadığı, bu faturalardan sadece alım iade faturalarında imza olup, davacı vekilinin de bu alım iade faturalarını kabul ettiği gerekçeleriyle, davanın kısmen kabulü ile, 15.341,04-TL" nin 20/07/2012 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen 01.01.2011 tarihli "satın alma sözleşmesi" nin 4. maddesinde tarafların cari hesap ilişkisi içinde çalışacakları, 3" er aylık dönemleri kapsar şekilde hesap mutabakatı yapacakları, mutabakatın yapılmaması halinde davalı B.. M..." nin defter ve kayıtlarının kesinlik kazanacağının satıcı tarafından peşinen kabul edildiği hükme bağlanmıştır. Sözleşmenin "satın alma koşulları" başlıklı genel şartlar ve ek şartlar bölümlerinde ise ciro primi, gondol bedeli vs.gibi alacak kalemleri hükme bağlanmıştır. Dava konusu satış faturalarının davalı defterlerinde kayıtlı olduğu tartışmasızdır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı alacağına karşılık davalı tarafından düzenlenen ciro primi, gondol bedeli vs. gibi faturalar sebebiyle yapılan mahsuplaşma sonucunda davacı alacağının kalıp kalmadığı yönünde toplanmaktadır.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 4. maddesinde öngörülen mutabakatın yapıldığına dair bilgi ve belgeye dosyada rastlanılamamıştır. Bu durumda aynı sözleşme hükmü uyarınca davalı şirketin defterlerinin kesin delil olarak kabulü gerekmektedir. Davalının savunmasına dayanak yaptığı ciro primi, gondol bedeli vs. gibi faturalar kendi defterinde kayıtlı olup, davalı defterlerine göre davacının alacaklı olmadığı, tam tersine borçlu çıktığı bilirkişi raporu ile belirlenmiş ise de, davalı defterlerindeki bu yöne ilişkin kayıtların dayanaklarının bulunup bulunmadığı bilirkişi raporunda gösterilmemiştir. Dayanakları bulunmadıkça sözkonusu kayıtların davalı lehine delil olarak kabulü doğru görülemez. Dayanaklarının bulunması halinde ise, beliritlen sözleşme hükmü gereğince davalının defter ve kayıtlarının kesin delil teşkil edeceği kuşkusuzdur.
Bu durumda mahkemece, belirtilen hususlar yönünden davalı tarafın bilirkişi raporuna itirazları da gözetilerek konusunda uzman bir bilirkişiye inceleme yaptırılarak, özellikle 2011 yılına ilişkin aynı konudaki davalı tarafça düzenlenen faturaların, yani ciro primi, gondol bedeli vs. ile ilgili 2011 yılında düzenlenmiş olan birtakım faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olmasının, davanın sonucuna etkisi de tartışılarak, ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alındıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilip, varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenemsine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 08.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.