19. Hukuk Dairesi 2014/4378 E. , 2014/6716 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul 46. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 19/12/2013
NUMARASI : 2013/120-2013/320
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ile katılma yolu ile davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin davalı firmadan 2004 yılında 16.776-TL"lik mal aldığını, çek keşide ederek ve senetle ödemek suretiyle tüm borçlarını kapattığını, buna rağmen, davalının kötüniyetli olarak müvekkili hakkında Gaziosmanpaşa 3. İcra Müdürlüğü"nün 2008/3458 sayılı dosyasından icra takibi başlattığını belirterek, müvekkilinin sözkonusu icra dosyasından davalıya borçlu olmadığının tespitine ve davalı aleyhine %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin davacıya mobilya satıp teslim ettiğini, ancak davacının bedelini ödememesi nedeniyle icra takibi yaptıklarını, iddia edildiği gibi çeklerle ya da senetle bir ödemenin sözkonusu olmadığını, davacının ödeme iddiasını yazılı delille ispatlaması gerektiğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre, davacının ödediğini iddia ettiği 12.400-TL tutarındaki çeklerin davalı şirketin 1.350 hissesine sahip ortağı olan V.. B.. tarafından tahsil edildiği, bu nedenle dava konusu borcun 12.400-TL"lik kısmının çeklerle ödenmiş olduğu, ancak, davacının iddia ettiği 4.250-TL"lik bono ödemesinin, bonoda keşidecinin C.. M.. olup, bononun davalı kayıtlarında yer almadığı gibi davacı tarafından davalı şirkete borcuna mahsuben teslim edildiğinin ispat edilemediği, davacı vekilinin bononun davalı yana teslimine ilişkin yazılı bir delil veya bono bedelinin ödendiğine dair belgelerinin bulunmadığına dair beyanda da bulunduğu, bono keşidecisinin davacının babası olması da sonuca etkili görülmeyerek bu ödemenin davacı ödemesi olarak kabul edilmediği, toplam 36.380,07-TL üzerinden icra takibinin yapıldığı ve davacının takipte faiz talep ettiği görülmüşse de, takipten önce davalıyı temerrüde düşürdüğünü ispat edemediği gerekçeleriyle, davanın kısmen kabulü ile, davacının dava konusu Gaziosmanpaşa 3. İcra Müdürlüğü"nün 2008/3458 dosyasında, 12.400-TL asıl alacak, 19.603,25-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 32.003,25-TL yönünden borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine, ödenen 12.400-TL tutarındaki çeklerin icra takibine konu edilmesi nedeniyle işbu miktarın %40"ı oranına isabet eden 4.960-TL kötüniyet tazminatının davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, davalı yanın tazminat talebi bakımından ise icra takibinin tedbiren durdurulması sözkonusu olmadığından istemin reddine karar verilmiş, hüküm her iki taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı vekili katılma yoluyla temyiz dilekçesinde hükme ilişkin itirazlarını da ileri sürmüş ise de, söz konusu dilekçe temyiz defterine kaydedilmemiş olduğu gibi, harcının da yatırılmadığı anlaşıldığından, davacı vekilinin temyiz isteminin bu nedenle reddi gerekmiştir.
2- Mahkemece davacı ödemesine kanıt olarak olarak kabul edilen çeklerin keşidecisi davadışı 3. bir şahıs olduğu gibi, çeklerde davacı ile davalı şirketin adının ve kaşesinin bulunmadığı görülmüştür. 3. bir şahıs tarafından keşide edilen ve davacı ismini içermeyen çeklerin, davalı şirketin tekbaşına temsile yetkili olmadığı dosya kapsamından anlaşılan ortaklarından olan V.. B.. şahsi imzasıyla ciro edilmiş olması karşısında, bu çeklerin bedelinin davalı şirketin alacağının ödenmesi için davacı tarafından verilip verilmediğinin usulünce araştırılarak ve bu konuda taraf defterleri üzerinde de ayrıntılı inceleme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına. peşin harcın istek halinde iadesine, 08.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.