22. Hukuk Dairesi 2017/18937 E. , 2018/27933 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş akdini haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere göre ve bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait alacağı bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı Kanun"un 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 31. maddesinde, hakimin davayı aydınlatma ödevi düzenlenmiş olup, madde uyarınca, hakim uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği ve delil gösterilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, davalı işyerinde 12 yıl 4 ay 13 gün çalışması bulunan davacının kıdemine göre hak ettiği yıllık ücretli izin süresinin 208 gün olduğu belirlenerek karşılığı alacak miktarı hüküm altına alınmıştır. Davacının işe başladığı tarihten itibaren geçen çalışma süresi boyunca hiç izin kullanmamış olması hayatın olağan akışına aykırı olduğundan, hakimin davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde; mahkemece, davacı asilin çalışma süresi boyunca yıllık ücretli izin kullanıp kullanmadığı, kullanmış ise kaç gün yıllık izin kullandığı konusunda beyanı alınmalı bundan sonra sonucuna ve tüm dosya kapsamına göre bir karar verilmelidir.
3-Davacı işçinin ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının olup olmadığı konusunda da taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta; hükme esas alınan bilirkişi raporunda, tanık beyanlarına göre dini bayramlarda verilen 2 gün izin dışında kalan bayram ve genel tatil günlerinde çalışıldığı kabul edilerek hesaplama yapıldığı görülmektedir.
Dosyaya bir kısım imzasız ücret bordroları sunulmuş, banka hesap hareketleri de celbedilmiştir. Sunulan imzasız ücret bordrolarında ulusal bayram ve genel tatil ücreti tahakkukları bulunmaktadır. Ancak, hükme esas bilirkişi raporunda, bu tahakkukların değerlendirilmediği görülmektedir. Mahkemece yapılması gereken iş, imzasız ücret bordrolarındaki ulusal bayram ve genel tatil günlerine ilişkin tahakkuk olan dönemlerin banka aracılığıyla ödenip ödenmediğinin tespitinden sonra banka kayıtlarıyla uyumlu olması halinde ulusal bayram ve genel tatil alacağının hesaplamasında söz konusu tahakkukların mahsubunun yapılmasıdır. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozma sebebidir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.