Resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2012/26140 Esas 2014/8675 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2012/26140
Karar No: 2014/8675
Karar Tarihi: 06.05.2014

Resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2012/26140 Esas 2014/8675 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2012/26140 E.  ,  2014/8675 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    I- Katılan ..."e yönelik "resmi belgede sahtecilik" suçundan sanık hakkında verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz itirazının incelenmesinde;
    Suça konu çeklerin aynı anda katılana verilmesi karşısında; mahkemenin zincirleme suç hükümlerinin uygulanmamasında isabetsizlik bulunmamıştır.
    Toplanan deliller karar yerinde incelenip yüklenen suçun sübutu kabul, soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri uyarınca mahkemece 765 ve 5237 sayılı Yasa hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların denetime imkân verecek şekilde gösterilip birbiriyle karşılaştırılması suretiyle lehe yasa belirlenerek sonucuna göre karar verilmiş ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
    II- Sanık hakkında katılanlara yönelik "dolandırıcılık" suçundan ayrı ayrı verilen mahkumiyet kararlarına yönelen temyiz itirazının incelenmesine gelince;
    5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “dolandırıcılık” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği tarihten temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 06.05.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.