Taksirle öldüme suçundan suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetine ilişkin hüküm suça sürüklenen çocuk müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre suça sürüklenen çocuk müdafinin cezanın fazla olduğuna ve yeterince indirim uygulanmadığına, katılanlar vekilinin ise temel cezanın yetersiz olduğuna ve TCK’nın 62. maddesinin uygulanmaması gerektiğine yönelik yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine ancak; Suça sürüklenen çocuğun idaresindeki kamyonet tipi aracıyla geceleyin meskun mahaldeki aydınlatma bulunan bölünmüş 9,5 metre genişliğindeki eğimsiz yolda mahal şartlarının üzerinde bir hızda seyri sırasında direkiyon hakimiyetini kaybederek savrulduğu, yolunda sağındaki kaldırıma çıktığı, kaldırım üzerindeki elektrik direğine, yine kaldırım üzerinde yürümekte olan yayaya çarptığı, duramayarak kaldırımı aşıp yol kenarında park halinde bulunan minibüs tipi bir araca çarptığı çarpmanın etkisiyle savrulan bu aracın da park halindeki üç araca çarptığı, kaza neticesinde yayanın hayatını kaybettiği, mahal şartlarına ve aracının teknik özelliklerine uygun olmayan hızda seyreden sanığın tam kusurlu olduğunun kabul ve tespit edildiği olayda; Dosya arasında mevcut olay anını gösteren CD kayıtlarındaki görüntünün heyetimizce de incelenmesi neticesinde, suça sürüklenen çocuğun idaresindeki aracın elektrik direğine çarpması sonrası duramayışı, ardından yayaya, ardından park halindeki hacimce büyük bir araca çarpması, bu aracın savrularak park halindeki diğer araçlara çarpması ile kazaya konu aracın ancak duruşa geçtiği değerlendirildiğinde hızının kazaya konu meskun mahal hız sınırı olan 50 km’nin 2 katına yakın olduğunun kabulü gerektiği; dolayısıyla suça sürüklenen çocuğun bilinçli taksirle hareket ettiği gözetilmeden hakkında TCK’nın 22/3 maddesinin uygulanmaması, Kanuna aykırı olup, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün isteme uygun olarak; BOZULMASINA 02/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.