Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2020/3641 Esas 2021/1285 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/3641
Karar No: 2021/1285
Karar Tarihi: 17.02.2021

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2020/3641 Esas 2021/1285 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın tescili için dava açmıştır. Mahkeme, dava konusu taşınmazın bedeli ödenerek satın alındığı ve davacı adına tescil edildiği gerekçesiyle davanın konusunun kalmadığına hükmetmiştir. Ancak Yargıtay 20. Hukuk Dairesi'nin bozma ilamına uyularak yapılan yeniden yargılamada, davanın reddine karar verilmiştir. Davacının davasının kesin süre içerisinde gider avansını yatırmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi, usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. HMK'nın 324. maddesi gereği, tarafların ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı verilen kesin süre içinde yatırmak zorunda oldukları belirtilmiştir. İspat yükü kendisine düşen taraf, ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorundadır. Yargıtay kararında ise, davanın esasına ilişkin olarak karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, salt gider avansı yatırılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermek yanlıştır. Hükmün bozulması gerektiği karara bağlanmıştır. Detaylı ve açıklayıcı olarak, HMK'nın 324. maddesi gereği tarafların ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı verilen kesin süre içinde yatırmak zorunda oldukları belirtilmiştir. İspat yükü kendisine düşen taraf, ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorundadır. Yargıtay kararında ise, davanın esasına ilişkin olarak karar verilmesi gerektiği belirtilmi
16. Hukuk Dairesi         2020/3641 E.  ,  2021/1285 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    ..

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:


    Davacı ... vekili, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın davacı adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, verilen "çekişmeli taşınmazın 6292 sayılı Kanun gereğince bedeli ödenerek satın alındığı ve davacı adına tescil edildiği gerekçesiyle davanın konusu kalmadığından hüküm kurulmasına yer olmadığına" dair kararın davacı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesi"nin ""ilgili belediyenin davaya dahil edilmesi sağlanarak husumet yaygınlaştırıldıktan sonra dava konusu taşınmazların tapulu bir taşınmaz içinde mi, yoksa tespit harici alanda mı kaldığının belirlenmesi, 2/B parselinde kalıyorsa ve kullanım kadastrosuna konu olmamışsa zilyedlik şerhi verilmesinin mi istendiğinin davacıya açıklattırılması, sonucuna göre karar verilmesi"" gereğine değinilen bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, davacının davasının kesin süre içerisinde gider avansını yatırmadığı, gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan değerlendirme usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. 6100 sayılı HMK"nın 324. maddesinde; taraflardan her birinin, ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı verilen kesin süre içinde yatırmak zorunda olduğu, avans yükümlülüğünü yerine getirmediği takdirde delilin ikamesinden vazgeçmiş sayılacağı ifade edilmiştir. İspat yükü kendisine düşen taraf, ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenecek avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorundadır. Bu durumda verilecek karar ise, davanın esasına ilişkin olup, taraflar arasında kesin hüküm oluşturacaktır. Somut olayda; Mahkemece, 12.04.2017 tarihli celsede keşif avansının yatırılması için verilen kesin süreye ilişkin ara kararda yatırılacak masrafların gösterildiği ancak davacı tarafça keşif giderlerinin yatırılmadığı anlaşılmaktadır.
    Hal böyle olunca; mahkemece dosyadaki mevcut delil durumuna göre bir karar verilmesi gerektiği halde salt gider avansı yatırılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile sair yönler incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 17.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.