10. Hukuk Dairesi 2015/14383 E. , 2017/3968 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Asıl dava, fiili çalışmaya dayalı olmadığı gerekçesi ile bir kısım sigortalılığının geçersizliği sonucunda sigortalı sayılmayan ve bu nedenle yaşlılık aylığı şartlarını kaybettiğinden bahisle aylığın kesilmesine dair Kurum işleminin iptali ile aylığın yeniden bağlanması gerektiğinin tespiti, karşı dava ise aylık şartları oluşmamasına rağmen tahsil edilen aylıkların yersiz ödeme oluşturması nedeniyle iadesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle asıl davanın reddine, kurumun açtığı karşı davanın ise kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı-karşı davalı ... avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Eldeki davada, 2829 sayılı Yasa kapsamında hizmet birleştirilmesi suretiyle 01.04.2009 tarihinden itibaren 7613 gün üzerinden ve son dönemdeki 506 sayılı Yasa kapsamında geçen 1275 gün nedeniyle 506 sayılı Yasa gereğince yaşlılık aylığı bağlanan davacı hakkında 2014 yılında yapılan denetim ile davadışı olan ve 1066445 sicil numaralı olan ve belgelerden anlaşıldığı kadarı ile İpek Arslan adlı işverene ait görünen şarküteri niteliğindeki işyerinden davacı adına yapılan 01.02.2007 - 31.05.2007 tarihleri arasındaki sigortalı bildirimlerinin fiili çalışmaya dayalı olmadığı gerekçesi ile iptal edilerek aylıklarının 2014 yılı Mayıs ayı itibari ile durdurulduğu ve davalı- karşı davacı Kurumun 01.04.2009-17.05.2014 tarihleri arasında davacıya yapılan aylık ödemelerinin 5510 Sayılı Yasanın 96’ncı maddesinin ‘a’ bendi kapsamında yersiz ödeme olarak borç tahakkuk ettirildiği anlaşılmakta olup, davaya konu uyuşmazlığın anılan dönemlerde davacı adına yapılan sigortalı bildirimlerinin fiili çalışmaya dayalı olup olmadığı hususunda toplandığı, buna göre davanın yasal dayanağının 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 86. maddesi olduğu anlaşılmaktadır.
Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, eldeki gibi sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan ... hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Eldeki davada ise, Mahkemece, davacının Kurumca iptal edilen bildirimlerinin fiili çalışmaya dayalı olduğu kabul edilerek karar verilmiş ise de, verilen kararın eksik araştırmaya dayalı olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece, davacının çalışmasının gerçekliği, işin ve işyerinin kapsam ve niteliğiyle süresinin belirlenebilmesi amacıyla; çalışmaları ile ilgili tüm belgeler davalı kurumdan; puantaj kayıtları ve ücret tediye bordrolarının asılları işverenden ve dava konusu dönem içerisinde davacı çalışmalarını Kuruma bildiren işverenden getirtilmeli, iş bu belgelerden sigortalının imzasını içerenler yönünden imzanın aidiyeti davacı tarafından kabul edilenler ile inkar edilip de aidiyeti ehil bilirkişi incelemesiyle saptananlardan yine davacı tarafından hata-hile-ikrah durumu iddia ve ispat edilemeyenler bakımından, işbu yazılı belgelerin aksi eşdeğerde delillerle kanıtlanması için davacıya delilleri sorulmalı; davacı ile birlikte çalışan ve işverenlerin bordrolarında kayıtlı kişiler ile, aynı yörede komşu veya benzeri işleri yapan başka işverenler ve bu işverenlerin çalıştırdığı bordrolara geçmiş kişiler saptanarak bilgi ve görgülerine başvurulmalı, bunun dışında sigortalının kayıtlarda gözükmeyen çalışmalarının hangi nedenlerle kayıtlara geçmediği ya da bildirim dışı kaldığı hususu gereğince araştırılmalı, tespiti istenen dönemde davalı işyerinde Kurum müfettişlerince inceleme yapılıp yapılmadığı sorulmalı, inceleme yapılmışsa belgeler getirtilmeli, yargılama sürecinde dinlenen tanık anlatımlarının değerlendirilmesinde, iş yerinin kapsamı, kapasitesi ve niteliği nazara alınmalı, eldeki davaya yönelik olarak, Mahkemece, öncelikle davadışı işyerinin faaliyetinin hangi tarih itibari ile sonlandırıldığı hususu üzerinde durulmalı ve vergi ve muhtasar beyannameleri getirtilmeli, davacının çalışmalarını bilebilecek şekilde bordrolu tanıkların bulunup bulunmadığı hususu irdelenmeli, yok ise ... olarak bilinen şarküteri işyerinin adresine komşu olan işyerlerinin emniyet tespiti veya zabıtaca düzenlenen kroki ile tespit edilerek komşu işyerlerinde davacının çalışmalarını bilebilecek tanıkların bulunup bulunmadığı hususunda beyanlarına başvurulmalı, yine yoklama tutanağında tespiti yapılan diğer işveren ile ilgili olarak bu işyerinin hangi tarihten itibaren tescil edildiği ve Kanun kapsamına alındığı veyahut vergi yoklama tutankları ile davacının iptal edilen dönemlerinde faaliyetinin bulunup bulunmadığı hususu irdelenmeli ve re"sen araştırma ilkesi çerçevesinde belirlenebilecek kişilerin beyanlarına başvurulduktan sonra çalışmanın fiili olup olmadığı hususunda tüm deliller toplandıktan sonra bir karar verilmelidir.
Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda araştırma yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacı-karşı davalı ... avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı-karşı davalı ..."a iadesine, 09/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.