5. Ceza Dairesi Esas No: 2019/2213 Karar No: 2020/11108 Karar Tarihi: 20.05.2020
Zincirleme nitelikli zimmet - resmi belgede zincirleme sahtecilik - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2019/2213 Esas 2020/11108 Karar Sayılı İlamı
5. Ceza Dairesi 2019/2213 E. , 2020/11108 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Zincirleme nitelikli zimmet, resmi belgede zincirleme sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi; Sanığa yüklenen resmi belgede sahtecilik suçundan doğrudan zarar görmesi söz konusu olmayan, bu nedenle hükmü temyiz etme hakkı bulunmadığı anlaşılan Hazinenin usulsüz olarak bu suç yönünden de davaya katılmasına karar verilmesi hükmü temyiz hakkı vermeyeceğinden vekilinin temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİYLE, incelemenin katılan ... vekilinin zimmet suçundan, sanık müdafin ise her iki suçtan kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarıyla SINIRLI OLARAK YAPILMASINA karar verildikten sonra gereği düşünüldü: TCK"nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal Kararı doğrultusunda uygulanmasının infaz sırasında nazara alınması mümkün görülmüş, bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulunun 20/09/2011 tarihli ve 2011/5-104 Esas, 2011/183 sayılı Kararında belirtildiği üzere TCK"nın 53/5. maddesinin uygulanmamasının kazanılmış hak niteliğinde olduğu nazara alındığında, 15/10/2015 tarihli her iki suçtan kurulan hükümlere yönelik sanık aleyhinde bir temyiz talebi bulunmadığı halde bozmadan sonra kurulan hükümlerde sanık hakkında CMUK"nın 326/son maddesine aykırı olacak şekilde 5237 sayılı TCK"nın 53/5. maddesinin uygulanmasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafin ve katılan ... vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, aynı Yasanın 322. maddesi uyarınca, hüküm fıkrasının (A) ve (B) bölümlerindeki hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin ""Sanığın kamu görevlisi olup ve bu görevinden kaynaklanan bir suç işlediği, bu suretle 5237 sayılı TCK"nun 53/1-a maddesindeki yetkilerini kötüye kullandığı anlaşıldığından, sanık hakkında aynı Yasanın 53/5. maddesi uyarınca cezasının infazından sonra işlemek üzere takdiren 5 yıl süreyle aynı Kanunun 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kullanmaktan yasaklanmasına,"" ve ""Sanığın kamu görevlisi olup ve bu görevinden kaynaklanan bir suç işlediği, bu suretle 5237 sayılı TCK"nun 53/1-a maddesindeki yetkilerini kötüye kullandığı anlaşıldığından, sanık hakkında aynı Yasanın 53/5. maddesi uyarınca cezasının infazından sonra işlemek üzere takdiren 1 yıl 8 ay süreyle aynı Kanunun 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kullanmaktan yasaklanmasına"" şeklindeki sırasıyla 6. ve 5. bentlerinin hüküm fıkrasından tamamen çıkarılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, sanığın henüz yakalanmamış olması, hükümlerin onanması nedeniyle kesinleşmesi, tutuklu kaldığı süre nazara alınarak bu aşamada bir hak kaybının söz konusu olmaması karşısında müdafin sanığın tutuklanmasına yönelik yakalama kararının kaldırılması yönündeki talebinin REDDİNE 20/05/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.