Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2012/26717 Esas 2014/8655 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2012/26717
Karar No: 2014/8655
Karar Tarihi: 06.05.2014

Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2012/26717 Esas 2014/8655 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2012/26717 E.  ,  2014/8655 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Sanığın, CMK"nun 150/3. maddesi uyarınca atanan müdafiinden haberi olmaması nedeniyle kendisine yapılan tebligat üzerine sunduğu temyiz dilekçesinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
    I- "Resmi belgede sahtecilik" suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik sanığın temyiz itirazının incelenmesinde:
    Bozmaya uyularak, toplanan deliller karar yerinde incelenip yüklenen suçun sübutu kabul, soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri uyarınca mahkemece 765 ve 5237 sayılı Yasa hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların denetime imkan verecek şekilde gösterilip birbiriyle karşılaştırılması suretiyle lehe yasa belirlenerek sonucuna göre karar verilmiş, sanık hakkında 5728 sayılı Yasa ile değişik CMK"nun 231. maddesinin uygulanmama gerekçeleri gösterilmiş ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanığın temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
    II- "Nitelikli dolandırıcılık" suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “nitelikli dolandırıcılık” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği 16.01.2004 tarihinden, temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca
    BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 06.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.