20. Hukuk Dairesi 2016/1396 E. , 2016/5567 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan 23/11/2015 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı ... Koop. vekili Av. ... tarafından istenilmekle, tayin olunan 17/05/2016 günü için yapılan tebligat üzerine, davacı ... Koop. vekili Av. ... ile davalı
vekili ... ... geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili 31/07/2014 tarihli dava dilekçesi ile, ... ilçesi, ... köyü 243 ada 6 parsel sayılı taşınmazın vekil eden adına kayıtlı iken .... Asliye Hukuk Mahkemesinin .... sayılı kararı ile kesinleşen orman sınırları içinde kaldığı gerekçesiyle tapusunun iptal edilerek orman niteliğiyle adına tesciline karar verilerek Yargıtay tarafından hükmün onanması sonucu kesinleştiğini belirterek fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak üzere 1000,00.-TL tazminatın tapu iptal kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiş; 01/10/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile fazlaya dair haklar saklı kalmak üzere tazminat miktarını 69.803,80.-TL’ye yükselterek, bu alacağın tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı , dava tarihi itibari ile taşınmazın hala davacı taraf üzerine tapuda kayıtlı olup bu sebeple ...ye husumet yöneltilemeyeceği, mahkeme kararının kesinleşmesinden itibaren 1 yıl içinde açılmayan davanın süresinde olmadığını, husumet yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmesini, ormanların özel mülke konu olmayacağını, müvekkilin kusurlu veya kusursuz sorumluluğu olmadığını, tapu iptali ve tescil kararını mahkemenin verdiğini ve tüm işlemlerin kanunlar çerçevesinde yapıldığını, iptal işlemi ile oluşan zarar arasında illiyet bağı olmadığını, dürüstlük ilkesinin ihlal edildiğini, istenen tazminat miktarının fahiş olduğunu, davacının taleplerinin soyut ve yersiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile 69.803,80.TL"nin 14/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu kaydı orman olduğu gerekçesiyle hükmen iptal edilen taşınmaz nedeniyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; taraflardan her biri, yapmış olduğu usûl işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir. Islahın kısmen veya tamamen olduğuna bakılmaksızın taraflar aynı davada ancak bir kez ıslah yoluna başvurabilir.
Ancak, ıslah işlemi harca tâbi bir işlem olup, ıslah edilen husus değer artırımı ise nispi tarifeye göre, değilse maktu harç yatırılmalıdır. Davalı taraf harçtan muaf olsa dahi ıslah harcının alınması gerekir.
492 sayılı Harçlar Kanununun 32. maddesinin birinci cümlesinde “Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz” hükmü yer almaktadır. Bu kanuni düzenleme gereğince, ıslah edilen miktar yönünden bakiye nispi karar ve ilâm harcı ödenmeksizin sonraki işlemlerin yapılmasına olanak bulunmamaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 24.12.2013 gün ve .../...-... E. - .../... K. sayılı kararında da bu görüş benimsenmiştir.
Somut olayda, davacı vekili dava dilekçesinde 1000.00.-TL olarak açıkladığı tazminat talebini, 01/10/2015 tarihli dilekçe ile 69.803,80.-TL’ye arttırmış ise de ıslah harcının yatırılmadığı anlaşılmaktadır. Buna göre mahkemece, ıslah harcını tamamlamak üzere davacıya süre ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, harcı yatırılmayan ıslah beyanına değer verilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekili ile davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine, temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması nedeniyle 1.100,00.- TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı ...ye verilmesine, taraflarca 6100 sayılı HMK"nın 297/1-ç ve aynı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK"nın 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilâmının tebliğinden itibaren ilâma karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 17/05/2016 günü oy birliğiyle karar verildi.