Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/1184
Karar No: 2014/3380
Karar Tarihi: 17.03.2014

Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2014/1184 Esas 2014/3380 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık E.. Ş..\"ün beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde basit cinsel saldırı suçundan hüküm giydiği ancak mahkemenin bu eylemin cinsel taciz suçunu oluşturduğuna ve davaya bakma görevinin Sulh Ceza Mahkemesine ait olduğuna karar verdiği belirtilmiştir. Bu nedenle sanık cinsel taciz suçundan 5237 sayılı TCK.nın 105/1, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 3000 TL adli para cezasına çarptırılmış ve hükmün açıklanması geri bırakılmıştır. Ancak yapılan itirazların reddedilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı kararı bozmuştur. Kararda, sanığın eyleminin TCK.nın 102/1-5 maddelerinde düzenlenen suçu oluşturup oluşturmadığına ilişkin delillerin takdir ve değerlendirmesi ile suç niteliğini belirleme görevinin ağır ceza mahkemesine ait olduğu belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyledir: 5237 sayılı TCK.nın 105/1, 62 ve 52/2. maddeleri, 5271 sayılı CMK.nın 231/11-12 ve 225/1. maddeleri.
14. Ceza Dairesi         2014/1184 E.  ,  2014/3380 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : KYB - 2013/393135

    Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde basit cinsel saldırı suçundan sanık E.. Ş.."ün yapılan yargılaması sırasında sanığın eyleminin TCK.nın 105/1. maddesindeki cinsel taciz suçuna oluşturduğu ve davaya bakma görevinin Sulh Ceza Mahkemesine ait olduğu belirtilerek Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 02.01.2013 gün ve 2013/2 Esas, 2013/1 sayılı görevsizlik kararına mütakip, sanığın cinsel taciz suçundan 5237 sayılı TCK.nın 105/1, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 3000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve CMK.nın 231. maddesi uyarınca sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin Sincan 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 28.05.2013 gün ve 2013/266 Esas, 2013/640 sayılı kararına yönelik yapılan itirazın reddine dair Sincan 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 02.10.2013 gün ve 2013/346 D.İş sayılı kararının;
    Dosya kapsamına göre;
    1- Sincan Cumhuriyet Başsavcılığının 17.12.2012 gün ve 2012/24045 Soruşturma, 2012/7836 Esas sayılı iddianamesi ile Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinin düzenlediği 05.12.2012 tarihli 2012/23939 sayılı sağlık kurulu raporuna göre, mağdurda anksiyete bozukluğu tanısı konularak ruh sağlığının bozulduğu ve mağdura bedensel teması da içerecek şekilde sözlü saldırıda bulunulduğu iddiası ile 5237 sayılı TCK.nın 102/1 ve 102/5. maddeleri gereğince sanık hakkında yargılama yapılması bakımından Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesinde kamu davası açıldığı aynı Kanunun 102/5. maddesindeki, suçun sonucunda mağdurun beden veya ruh sağlığının bozulması hâlinde, on yıldan az olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur, hükmü karşısında anılan mahkemenin 02.01.2013 gün ve 2013/2 Esas, 2013/1 sayılı görevsizlik kararı ile dosyada mevcut rapora aykırı bir delil ya da gerekçe gösterilmeksizin dosyanın alt dereceli mahkemeye gönderilmesinde,
    2- 5271 sayılı CMK.nın 231/12. maddesi uyarınca mahkeme kararının hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kısmının itiraza tâbi olduğu, sanık hakkında tayin olunan cezaya ilişkin asıl hükmün ise, aynı Kanunun 231/11. maddesi de dikkate alınarak hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ortadan kaldırılması durumunda temyiz kanun yoluna tâbi olacağı, itirazın ise Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.01.2013 tarihli 2012/10-534 Esas ve 2013/15 sayılı kararında da belirtildiği üzere 5271 sayılı Kanunun 231. maddesindeki koşulların oluşup oluşmadığının yanı sıra suçun sübutuna ilişkin de incelenmesi gerekeceği cihetle, 5271 sayılı CMK.nın "Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir." şeklindeki 225/1. maddesine aykırı olarak Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesince sanık hakkında iddianamede unsurları gösterilmeyen fiile ilişkin yargılama yapılarak görevsizlik kararı verilmesi sonucu, görevli olarak belirlenen Sincan 1. Sulh Ceza Mahkemesince görevsizlik kararı verilmesi gerekirken 5271 sayılı Kanunun 231/5. maddesindeki, "sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası ise; mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir", hükmüne aykırı şekilde işin esasına girilerek kurulan mahkûmiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılması kararına yapılan itirazın mercii Asliye Ceza Mahkemesince reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nın 309. maddesi gereğince bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 09.12.2013 gün ve 94660652-105-06-9935-2013/18590/75162 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize ihbar ve dava evrakı tevdii kılınmakla gereği düşünüldü:
    Sanığın, mağdureye yönelik cinsel taciz içeren sözler söyleyip aynı zamanda elinden de tuttuğunun iddia edilmesi ve mağdure hakkında düzenlenen raporda da olay nedeniyle ruh sağlığının bozulduğunun belirtilmesi karşısında sanığın eyleminin TCK.nın 102/1-5 maddesinde düzenlenen suçu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdir ve değerlendirmesi ile suç niteliğini belirleme görevinin ağır ceza mahkemesine ait olduğu ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 22.01.2013 gün ve 2012/10-534 Esas, 2013/15 sayılı Kararında da açıklandığı üzere; itiraz halinde merciince, CMK.nın 231. maddesinde sayılan koşulların bulunup bulunmadığının tespiti yanında, itiraza konu karar hem maddi hemde hukuki yönden değerlendirilerek hukuka aykırılık saptanması halinde gerekçesi de gösterilmek suretiyle itirazı kabul edip yeniden karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilebileceği gözetilmeden sadece CMK.nın 231. maddesinde sayılan koşulların bulunup bulunmadığı hususunda değerlendirme yapılarak itirazın reddine karar verilmesi, kanuna aykırı olup, bu itibarla kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, Sincan 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 02.10.2013 gün ve 2013/346 D.İş sayılı Kararının CMK.nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin merciince yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 17.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi