Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu vekili, icra mahkemesine başvurarak, takibe dayanak yapılan ilam gereğince müvekkili idarenin, hüküm altına alınan alacağın %50"sinden sorumlu olduğunu ve ayrıca talep edilen işlemiş faiz miktarının da fazla olduğunu bildirmiş, fazladan istenen alacak ve işlemiş faizle ilgili takibin iptalini talep etmiş, mahkemece aldırılan bilirkişi raporu benimsenerek, alacağın 587.437,43 YTL olarak saptanmasına, fazla talep edilen 354,23 YTL aşkın faizin iptaline karar verilmiştir.
Takibin dayanağı olan ilamda 525.302,40 YTL faiz alacağı, 1.029,81 YTL teminat mektubu komisyon gideri olmak üzere 526.332,21 YTL"nin davalılardan alınarak davacıya verilmesi yönünde hüküm kurulmuş olup, şikayetçi borçlunun ilam gereğince hüküm altına alınan bu alacağın 1/2"sinden sorumlu tutulduğu anlaşılmaktadır.
O halde, işbu ilama göre şikayetin sonuçlandırılması gerekirken, ilama uygun düşmeyen bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı gerekçe ile sonuca gidilmesi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 08.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.