5. Hukuk Dairesi 2020/6268 E. , 2021/1540 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca BOZULMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 11/02/2020 gün ve 2019/9576 Esas - 2020/2045 Karar sayılı ilama karşı davalılar vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkin davanın kabulüne dair bozma ilamına uyularak verilen hüküm, davacı idare vekilinin temyizi üzerine Dairemizce bozulmuş, bu karara karşı davalılar vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, Yargıtay kararında yazılı gerekçelere göre davalılar vekilinin sair karar düzeltme istekleri HUMK"nun 440.maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirine uymadığından yerinde değildir. Ancak;
Anayasa Mahkemesinin 27/11/2020 gün 31317 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 16/07/2020 tarih 2018/104 Esas 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanunla Değişik Kamulaştırma Kanunun 10/8. Fıkrasının dördüncü cümlesi; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak hüküm kurulması gerektiği,
Bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından;
Davalı vekilinin karar düzeltme istemlerinin bu yönden kabulü ile Dairemizin 11.02.2020 gün ve 2019/9576Esas-2020/2045Karar sayılı bozma ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede;
Mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı idare vekilinin sair temyiz itirazları, bozma ile kesinleşen yönlere ilişkindir. Ancak;
1-Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre, dava konusu taşınmazın sulu kapama bağ niteliğinde olduğu anlaşılmıştır.
Buna göre, Dairemizce geçersizliğine karar verilmeyen ve resmi verilere uygun 26/01/2015 tarihli 1.bilirkişi heyeti raporuna göre karar verilmesi gerekirken, fazla bedele hükmedilmesi,
Doğru olmadığı gibi;
2-Anayasa Mahkemesinin 27/11/2020 gün 31317 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 16/07/2020 tarih 2018/104 Esas 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanunla Değişik Kamulaştırma Kanunun 10/8. Fıkrasının dördüncü cümlesi; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak hüküm kurulması gerektiğinden,
Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle davacı idare vekilinin temyiz isteminin kabulü ile BOZULMASINA, davalılardan peşin alınan karar düzeltme harcının istenildiğinde iadesine, 17/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.