17. Hukuk Dairesi 2014/25214 E. , 2017/4567 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacılar vekili, davalıların sürücüsü ve maliki olduğu aracın tam kusurlu olarak davacı ...’in kullandığı motorsiklete çarpması sonucu davacı ...’in sürekli malul kaldığını, kendisiyle eşi ve çocuklarının elem çektiğini beyanla, davacı ... için 80.000,00 TL, eşi ...için 20.000,00 TL, çocuk ... için 10.000 TL ve çocuk.... için 10.000,00 TL olmak üzere toplam 120.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalılar vekili, davacı ...’in kazada asli kusurlu olduğunu, kask takmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile; davacı ... için 10.000,00 TL, davacı ... için 8.000,00 TL davacılar ... ve ..."nun her biri için 4.000,00"er TL olmak üzere toplam 26.000,00 TL manevi tazminatın 15/06/2013"den itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş; hüküm davacılar vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece davacılar bakımından manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi (TBK. md. 56) hükmüne göre hakimin özel halleri göz önüne alarak manevi tazminat adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarının adalete uygun olması gerekir. Tazminatın amacı zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmaktır. Somut olayda davacı ..."in %16,2 oranında sürekli malul kaldığı, kusurunun bulunmadığı, diğer davacıların kazaya uğramayıp davacı ...’in eşi ve çocukları olduğu, tarafların kusur oranı, ekonomik ve sosyal durumu, duyulan acı gibi nedenler dikkate alındığında, davacılar için hükmedilen manevi tazminat miktarı, duyulan acıyı, çekilen sıkıntıyı hafifletebilecek düzeyde değildir. Hükmedilen manevi tazminat miktarı davacılar için bir miktar az olup, daha üst düzeyde manevi tazminat takdiri için hükmün bozulması gerekmiştir.
3-Kabule göre de; davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda da esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak; her bir davacı yönünden lehine hükmedilen tazminat miktarına göre kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerekmektedir.
Somut olayda; her bir davacı lehine hükmedilen maddi tazminat için kendisini vekille temsil ettiren davacılar lehine ayrı ayrı vekalet ücreti takdiri gerekirken, tek vekalet ücreti takdir edilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 1.332,06 TL kalan harcın temyiz eden davalılardan alınmasına 25.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.