Defter ve belge ibraz etmeme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2014/8664 Esas 2014/8617 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/8664
Karar No: 2014/8617
Karar Tarihi: 05.05.2014

Defter ve belge ibraz etmeme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2014/8664 Esas 2014/8617 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık hakkında defter ve belge ibraz etmeme suçundan dava açılmış ancak zamanaşımı nedeniyle suçun düşürülmesine karar verilmiştir. Mahkeme, suçun yasada gerektirdiği cezasının üst sınırının 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımı süresiyle sınırlı olduğunu belirtmiştir. Ayrıca, suçun işlendiği tarihten temyiz inceleme tarihine kadar olan zaman diliminin de zamanaşımı süresine dahil olduğu ifade edilmiştir. Kararda, 213 sayılı Kanunun 367. maddesine göre dava açılmadan karar verilmesinin hatalı olduğu, sanığın beraat ettiği ve suç duyurusunun yapılabileceği vurgulanmıştır. Kanun maddeleri ise şöyledir: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 102/4 ve 104/2, 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/8. maddeleri.

11. Ceza Dairesi 2014/8664 E. , 2014/8617 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Defter ve belge ibraz etmeme
HÜKÜM : Beraat, suç duyurusu

Sanık hakkında 213 sayılı Kanunun 367. maddesine göre dava şartı olan mütalaa alınmadan dava açılıp karar verilmişse de, zamanaşımının olumsuz bir muhakeme şartı olarak kovuşturmaya engel olduğu cihetle;
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “defter ve belge ibraz etmeme” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği 1999 tarihinden, temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 05.05.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.