17. Hukuk Dairesi 2014/22459 E. , 2017/4565 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkiline ait araç ile dava dışı aracın karıştığı kaza sonucu müvekkilinin aracının tamiri için 14.352,55 TL hasar bedeli ödediğini, müvekkiline ait davalıya kasko sigortalı aracı kullananın alkollü sigortalı müvekkili değil, kaza tespit tutanağında yolcu olarak görünen ... olduğunu, sürücü ...’ın alkollü olmadığını beyanla, ödenen 14.352,55 TL hasar bedelinin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafça alkol nedeni ile sürücü değişikliğine gidilmek suretiyle ... teminatından faydalanılmaya çalışıldığını, zararın poliçe genel şartları gereğince açıkça teminat kapsamı dışında kaldığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, hasarın teminat dışı kaldığından bahisle davanın esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava kasko ... poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı ....nun 48. maddesinde; alkollü içki alması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu ifade edilmiştir.
.. Karayolları Trafik Yönetmeliğinin "Uyuşturucu ve Keyif Verici Maddeler ile İçkilerin Etkisinde Araç Sürme Yasağı" başlıklı 97. maddesinde alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneğini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu açıklandıktan sonra, konu ile ilgili olan "b-2" bendinde "alkollü içki almış olarak kandaki alkol miktarına göre araç sürme yasağı’’ kenar başlığı altında; alkollü içki almış olarak araç kullandığı tespit edilen diğer araç sürücülerinden kandaki alkol miktarı 0.50 promil üstünde olanların araç kullanamayacakları açıklanmıştır.
Kasko Sigortası Genel Şartları’nın 4/d maddesine göre, sigortalı araç sürücüsünün (0.50) promilin üzerinde alkollü olduğu sırada meydana gelen trafik kazasından doğan riziko ... güvencesi dışındadır. Ancak Dairemizce bu hüküm öteden beri dar yorumlanmamakta, alkol oranının belli değeri aşmasının tek başına sigortacı sorumluluğunu ortadan kaldıramayacağı, kasko sigortalı araç sürücüsünün kaza anındaki alkol oranı ne olursa olsun, kazanın salt (münhasıran) sürücünün alkollü olmasından ileri gelmesini aramakta, bu olgunun da nöroloji uzmanı hekim, hukukçu ve trafik uzmanı bilirkişilerden oluşturulacak kurulca saptanması koşuluna bağlanmaktadır.
Somut olayda; kolluk görevlileri tarafından düzenlenen kaza tespit tutanağında davacı sürücü ...’ın arkadan çarpma ve alkollü araç kullanma kurallarını ihlal ettiği, dava dışı karşı araç sürücüsünün diğer kusurlardan hız sınırını aşma kuralını ihlal ettiği tespit edilmiştir. Mahkemece trafik bilirkişisi, hesap bilirkişisi ve nöroloji uzmanından aldırılan bilirkişi heyet raporunda trafik bilirkişi görüşüne göre; dava dışı araç sürücüsünün kusurunun olmadığı, davacı sürücünün alkolün etkisiyle önünde giden aracı takip mesafe algılama zorluğu çektiği ve yakın takip yaparak çarpmasına engel olamadığı, kazanın oluşumunda başkaca sebeplerin olmadığı, %90 alkolün etkisiyle kazanın meydana geldiği, nöroloji uzmanı bilirkişi görüşüne göre; davacıya ait araç sürücüsünün 0.97 promil alkollü olduğu, davacının %80 oranında alkolün verdiği uyku hali, dikkat azalması, koordinasyon-algı-muhakeme yeteneğinin bozulması, tepki zamanının uzaması, kendini kontrol becerisi gibi yetilerin azalması sonucuyla kazanın meydana geldiği, diğer muhtemel kaza sebeplerinin (gün durumunun gece olması, olay yerinin hafif eğimli olması, olay yerinde trafik lambası, trafik görevlisi, yeterli trafik işaret levhası ve aydınlatma
olmadığı) %20 oranında etkisi olduğu kanaatine varıldığı, davacı araç sürücüsünün alkollü içkinin etkisi altında araç kullanması sonucu direksiyon hakimiyetini kaybederek düz ve bölünmüş yolda başkaca bir etken olmadan kazaya sebebiyet verdiği, hasarın teminat dışı kaldığı belirtilmiştir. Bilirkişi raporu yetersiz ve kendi içerisinde çelişmekte olup hüküm kurmaya elverişli değildir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Bu durumda mahkemece, aralarında bir nöroloji uzmanı ve üç kişilik trafik kusur uzmanının yer aldığı yeni bir bilirkişi heyetinden kusur oranlarının, kazanın münhasıran alkolün etkisi altında gerçekleşip gerçekleşmediğinin ve başka unsurların da kazanın meydana gelmesinde etkili olup olmadığının tespiti hususlarında ayrıntılı, gerekçeli ve çelişkileri giderecek bir rapor alınmak suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,(2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 25/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.