Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/4678
Karar No: 2007/1675

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/4678 Esas 2007/1675 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2006/4678 E.  ,  2007/1675 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi     :  Mersin İş Mahkemesi
    Tarih               : 17.11.2005
    No                   : 1342-1061  
                           
    Davacı  22.3.2004 tarihinden itibaren emekliliğe hak kazandığının tesbitiyle, hak ettiği emekli aylıklarının hak ediş tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline  karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine  karar vermiştir.
    Hükmün davacı  vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi  tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    Davacı,  22.3.2004 tarihli talebi itibariyle yaşlılık aylığına hak kazandığının tesbitini istemiştir.
    Mahkemece davacının prim  gün sayısının yeterli olmadığı ve prim  borcu bulunduğu gerekçesiyle istemin reddine karar  vermiştir.
    Dosyadaki bilgi ve belgelerden,  davacının 5.2.1975 tarihinde Bağ-Kur  sigortalısı olarak  tescilinin yapıldığı  vergi kaydının 1.1.1973-31.5.1981,28.3.1987-22.5.1987 ve 15.8.1990-31.12.1990 tarihleri arasında   olduğu, oda kaydının 5.2.1975 tarihinden sicil kaydının ise 31.1.1975 tarihinden itibaren başlayarak devam ettiği,  1.12.1989-30.4.1990 ile 21.6.2002-1.1.2003 tarihleri arasında  SSK"na tabi çalışmalarının bulunduğu, kurumun  davacıyı 5.2.1975-20.4.1982,22.3.1985-30.11.1989 ve 1.5.1990-20.6.2002 tarihleri arasında toplam 24 yıl 12 günlük sürede Bağ-Kur sigortalısı olarak kabul ettiği, davacının 22.3.2004 tarihli yaşlılık aylığı talebinin SSK çalışmaları dahil toplam sigortalılık süresinin 24 yıl 7 ay 26 gün   olup  25 yıllık sigortalılık süresi koşulunun oluşmadığı gerekçesiyle reddedildiği  sigortalı ile ilgili bilgileri gösteren cetvellerde farklı sigortalılık sürelerinin ve prim borçlarının  bildirildiği görülmüştür.
    Davacının meslek kuruluş kaydı esas alınarak 1.4.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasanın 24. maddesi uyarınca Bağ-Kur sigortalısı olarak  kayıt ve tescilinin yapıldığı yasadaki koşulları  taşıması nedeniyle  sigortalı sayılan davacının,  1479 sayılı  Yasa"nın 24. maddesinde 2654 sayılı Yasanın 6. maddesi ile yapılan değişiklik ile kazanılmış Bağ-Kur sigortalılığının etkilenmeyeceği ortadadır.  1.4.1972 tarihinde yürürlüğe giren  1479 sayılı Yasa"nın 24. maddesine göre  bir kimsenin zorunlu Bağ-Kur sigortalısı sayılması için meslek kuruluşu kaydı ile birlikte kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmalarının bulunması gerekir.  20.4.1982 tarihinde yürülüğe giren 2654 sayılı Yasa"nın 6. maddesi ile değişik 1479 sayılı Yasa"nın 24. maddesinde zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olmak için gelir vergisi mükellefi olması,  gelir vergisinden muaf olanlarında meslek kuruluşuna kayıtlı olması hükmü yer almaktadır.  20.4.1982 tarihinde yapılan değişiklik,  değişiklikten önceki mevzuatın öngördüğü koşulların  sigortalıların, sigortalılıklarına son vermemekte  değişikliğin yürürlüğe girdiği 20.4.1982 tarihinde  Bağ-kur"a kayıt ve tescil  edilecekler için yeni düzenlemeler  getirmektedir.  Tersinin kabulü kazanılmış hakları ortadan kaldırmak olur ki. bu  durumun kabulüne yasaca ve hukukça olarak olmadığı  ortadadır. Kaldı ki 2654 sayılı Yasa"nın 6. maddesi 1479 sayılı  Yasa"nın 24. maddesinde yapılan değişiklikle vergi mükellefi  olmayan vergiden   muaf  olanlardan,   kanunla   kurulu   meslek   kuruluşlarına     kayıtlı  olanlarında
    zorunlu Bağ-Kur sigortalısı sayılacağı açıktır. Bu duruma göre davacının 20.4.1982-22.3.1985 tarihleri arasında  zorunlu Bağ-Kur sigortalısı sayılması gerektiği söz götürmez.  Yargıtay Hukuk Genel Kurumu"nun 2001/21-420-430 sayılı kararında da bu husus  açıkca belirtilmiştir.
    Öte yandan  her iki sigortalılığın çakışması  halinde önceden başlayarak devam eden  sigortalılık asıl sigortalılıktır.  Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 2005/21-389-430 ve 2001/21-627- 659 sayılı  kararlarında da bu durum özellikle  ifade edilmiştir.  Ancak kurumca uyuşmazlık  çıkarılmayarak,  davacının 1.12.1989-30.4.1990 ve 21.6.2002-1.1.2003  tarihleri arasındaki  SSK zorunlu sigortalıkları dışlanarak kalan sürelerdeki Bağ-Kur sigortalılıklarına geçerlik tanındığına göre sorun bulunmamakla  birlikte SSK  çalışmasının sona erdiği 1.1.2003 tarihinden  aylık talebinde bulunduğu 22.3.2004  tarihine kadar  olan dönemde, önceki koşullar ve yasanın   aradığı kayıtlar  aynen devam ettiğine göre hangi maksatla  bu döneminde sigortalılık süresinden kabul edilmediği anlaşılmamıştır.
    Yukarıdaki   açıklamalar itibariyle  davacının  5.2.1975-30.11.1989, 1.5.1990- 30.6.2002 ve 2.1.2003-22.3.2004 tarihleri arasında Bağ-Kur sigortalısı olması  gerektiği ve bu  duruma göre,  yasanın aradığı  sigortalılık süresi ve  yaş koşulunun  oluştuğu geriye,,  1479 sayılı Yasanın 35/a maddesinde belirtilen " talepte bulunulan tarihte prim ve her türlü borçların ödenmiş olması"  koşulunun  kaldığı davalı kurumca gösterilen yasalarda prim borcu değişik miktarlarda gösterildiğine ve davacı  tarafındanda bu borç  miktarları kabul  edilmediğine  göre ,  uzman   bir   bilirkişiye   dosyanın   tevdili   ile   yukarıda   gösterilen   sigortalılık  süresi  üzerinden davacının yaptığı  tüm ödemeler  dikkate alınarak, yaşlılık aylığı talep tarihi   itibariyle  borcunun bulunup bulunmadığı tesbit ettirilerek,  borcu bulunmadığı takdirde talep tarihini takip eden aybaşından  aylık bağlanmasına, borcunun bulunduğunun anlaşılması halinde ise  davacı tarafa mehil verilip borcun ödenmesi durumunda ödemeyi takip eden aybaşından itibaren aylık bağlanmasına karar vermek gerekirken yetersiz araştırma, inceleme ve dosya kapsamına uymayan  gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.  
    O halde,  davacının  bu yönleri amaçlayan  temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde  davacıya iadesine,  12.2.2007  gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi