Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2616
Karar No: 2018/71
Karar Tarihi: 17.01.2018

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2017/2616 Esas 2018/71 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, estetik ameliyat sonrası dikiş izleri ve deformasyonlar yaşadığını iddia ederek maddi ve manevi tazminat talep etti. Mahkeme, davalının tedaviyi yeterli bir şekilde gerçekleştirmediği gerekçesiyle davacı lehine manevi tazminata hükmetti. Ancak, mahkeme maddi tazminat talebini reddetti. Temyiz incelemesi sonucunda ise, mahkemenin maddi tazminat talebini reddetmesinin yanlış olduğu tespit edildi ve karar bozuldu. Bu davada eser sözleşmesi hükümleri uygulanmalıdır ve yüklenicinin, yani davalının, sözleşme taahhütlerini tıbbın gereklerine uygun bir şekilde yerine getirmesi gerekmektedir. Eser sözleşmesinin niteliği gereği sonucu garanti edildiği için, komplikasyonlar için ekstra bedel talep edilemez. TBK'nın 475. maddesi gereği, eser sözleşmesinde ifa edilen işin ayıplı olduğu kabul edilirse yüklenici tekeffül borcu nedeniyle sorumlu olacaktır.
15. Hukuk Dairesi         2017/2616 E.  ,  2018/71 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, eser sözleşmesi kapsamında hatalı olarak yapıldığı ileri sürülen estetik müdahaleden kaynaklanan maddi ve manevi tazminata ilişkin olup, mahkemece maddi tazminatın reddine, manevi tazminatın kısmen kabulüne dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz olunmuştur.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Davacının karnında biriken yağlarını estetik müdahale ile aldırmak için davalı ile anlaştığı, davacının; 3.000,00 TL bedel ödeyerek 13.05.2011 tarihinde Özel ... Hastanesi"nde ameliyat olduğunu, ameliyat sonrası davalının, davacıya dikiş izlerinin ve yağ alma sonucu karın bölgesinde olan deformasyonun 6 ayda geçeceğini, 6 ay sonra yapılan işlemin tam olarak sonuç vereceğini beyan ettiğini, davacının geçirdiği operasyon sonucu göbek deliğinin yok olduğunu, göbek deliğinin olması gereken yerden sürekli iltihap aktığını, dikiş izlerinin olması gereken yerden yukarıda kaldığını, göbeğinde yamuk bir görüntü olduğunu buna rağmen davalının ikinci operasyonu yapmadığını, yapmak için para istediğini beyan ederek 8.000,00 TL maddi ( 3.000,00 TL davalıya ödenen ameliyat ücreti, 5.000,00 TL oluşan hasarın tekrar ameliyatla giderilmesi için gereken bedel) 15.000,00 TL manevi tazminatın 13.05.2011 tarihinden işleyecek yasal faizi tahsilini talep etmiştir. Davalı ise davacıya isteği doğrultusunda hastane ortamında karın germe, bel bölgesine liposuction, basen ve bacak iç bölgesine liposuction uygulandığını, ameliyatın sorunsuz bir şekilde gerçekleştirildiğini, ameliyat sonrası gerekli bakımların davalı tarafından yerine getirildiğini, ancak davacının ameliyat sonrası gereken dikkati göstermediği, davacının 7 ay sonra gelerek işlemi beğenmediğini parasını iade istediğini veya tekrar ücret ödemeden yeniden ameliyat
    olmak istediğini belirttiğini, tüm işlemleri usulüne uygun dikkat ve özenle yaptığını, bu durumun ameliyatın olağan sonuçları olduğunu, kusurunun olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davalının, davacıyı komplikasyonlar konusunda aydınlatma görevini yeterince yerine getirmediğini kabul ederek, 4.500,00 TL manevi tazminata hükmetmiştir.
    Davaya dayanak yapılan maddi olgu, karın bölgesinin estetik ameliyat yapılmak suretiyle istenilen ve kararlaştırılan biçime uygun güzel bir görünüm kazandırılmasıdır. Varılmak istenilen sonucun ve buna dayalı olguların hukuki nitelendirilmesi yapıldığında ise, yanlar arasında BK"nın 355 ve devamı (TBK"nın 470 ve devamı) maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisinin bulunduğu, dolayısıyla uyuşmazlığın eser sözleşmesi hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği açıktır.
    Eser sözleşmelerini, diğer iş görme sözleşmelerinden ayıran önemli hususlardan birisi de sonuç sorumluluğu, yani tarafların iradeleri doğrultusunda yüklenici tarafından bir sonucun meydana getirilmesi taahhüdüdür. Burada, vekâlet akdindeki gibi sonuç taahhüt edilmeksizin sadece bir işin görülmesi taahhüdü bulunmamakta, bir eserin-sonucun yaratılıp teslim edilmesi borcu altına girilmektedir. Bu borcun altına giren taraf, yani yüklenici, BK"nın 356/1. (TBK"nın 471/1) maddesi ve işin mahiyeti gereği, işi sadakat ve özenle yerine getirmek zorundadır. Sadakat borcu, yüklenicinin iş sahibinin yararına olacak şeyleri yapma ve ona zarar verecek her türlü eylemden kaçınması anlamını taşır.
    Eser yüklenicinin sanat ve beceriyi gerektiren, bir emek sarfı ile gerçekleştirilen sonuçtur. Yüklenicinin eseri iş sahibinin yararına olacak şekilde ve ona hiçbir zarar vermeden meydana getirmesi, davalı yüklenicinin hem sadakat hem de özen borcunu kapsar. Burada belli bir sonucun ortaya çıkması amaçlanır. Meydana getirilen eserin iş sahibinin beklentisini karşılamaması halinde sözleşmedeki yarar dengesi iş sahibi aleyhine bozulmuş olur. Bu bakımdan eserin fen ve sanat kurallarına uygun, iş sahibinin beklentilerini karşılar özellikleri taşıması aranır. Aksi halde eserin ayıplı olduğu kabul edilir. Ayıplı eseri meydana getiren yüklenici ise ortaya çıkan ayıp ve eksiklerden ayıba karşı tekeffül borcu nedeniyle sorumludur.
    Yüklenici hangi yöntemi kullanırsa kullansın eserin ayıpsız olarak ortaya çıkması gerekir. Eser sözleşmesi hükümlerine göre, davalı doktorun yükümlülüğü taahhütlerine, tıbbın gereklerine ve iyiniyet kurallarına uygun şekilde estetik ameliyatı gerçekleştirmek, davacının yükümlülüğü de bedeli ödemektir. Davacı, davalı doktorun yükümlülüklerini yerine getirmediği, taahhütlerine ve tıbbın gereklerine uygun ameliyat yapmadığı, estetik amaçlı ameliyatın başarısız olduğunu iddia ederek bu davayı açmıştır. Davanın dayanağını TBK"nın 475. maddesi oluşturmaktadır.
    Eser sözleşmesinin niteliği gereği sonucu garanti edildiği gözönüne alındığından davacıda oluşan komplikasyonların düzeltilmesi için davalının ekstra bedel istemesi doğru değildir. Bu nedenle bu giderim bedellerinin davalı tarafından karşılanması zorunludur.
    02.03.2015 tarihi Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu raporlarında "deri fazlalıklarının ve fistülün cerrahi girişim ile düzeltilebileceği" belirtilmiş ve 03.07.2015 tarihli plastik ve rekonstrüktif cerrahi uzmanı tarafından hazırlanan rapora göre davacıya skar revizyonu ameliyatı ile diğer işlemler için 4.500,00 TL masraf oluşabileceği hesaplanmıştır. Mahkemece bu miktar üzerinden davanın kabulü gerekirken maddi tazminat isteminin reddi uygun olmamıştır.
    Kararın bu nedenle bozulması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 278,20 TL temyiz ilâm harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 17.01.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi