17. Hukuk Dairesi 2014/22401 E. , 2017/4563 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacılar vekili, davalının sürücüsü olduğu aracın davacı ...’in sürücüsü olduğu araca tam kusurlu olarak çarpması sonucu davacı ...’in kaburgalarının kırıldığını, yolcu murisin vefat ettiğini, murisin davacı ...’in eşi, diğer davacıların anneleri olduğunu, davacı ...’in kendi kamyonu ile yaptığı nakliyecilik işini yaralanması nedeniyle yapamaz hale geldiğini, müvekkillerinin elem çektiğini beyanla, davacı eş ... için 5.000 TL maddi, 100.000 TL manevi, ... için 30.000 TL, Tarık için 30.000 TL, ... için 30.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiş, 17/07/2014 havale tarihli celsede davacı ... bakımından maddi tazminat talebinden feragat etmiştir.
Davalı vekili, ceza davasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, talebin fahiş olduğunu, müvekkilinin emekli öğretmen olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı ..."un maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine, davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile, davacı ... için 70.000,00 TL; davacı ... için 30.000,00 TL; davacı ... için 30.000,00 TL, davacı ... için 30.000,00 TL olmak üzere toplam 160.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle, ceza yargılaması sırasında alınan ve kesinleşen bilirkişi raporundaki kusur dağılımının oluşa uygun olması sebebiyle benimsenmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, B.K.’nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Somut olayda davacılar eşi ve anneleri olan yolcu murisi trafik kazasında kaybetmiştir. Mahkemece davacı eş ... için 70.000 TL, ... için 30.000 TL, ... için 30.000 TL, davacı ... için 30.000 TL olmak üzere toplam 160.000 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, somut olayda tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kusur durumu ve diğer hususlar gözetildiğinde manevi tazminatın miktarı davacı eş ... için fazla, diğer davacılar için bir miktar fazla olup hakkaniyet ve adalete uygun düşmediğinden hükmün davalı yararına bozulması gerekmiştir.
3- Bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin vekalet ücretiyle ilgili temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin vekalet ücretiyle ilgili temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 25/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.