Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/19625
Karar No: 2007/1650
Karar Tarihi: 12.02.2007

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/19625 Esas 2007/1650 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2006/19625 E.  ,  2007/1650 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi     :  Gölpazarı Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    Tarih               :  25.4.2006
    No                   : 40-22

    Davacı murisinin iş kazası  sonucu ölümünden  doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine   karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün  davalı kurum ve davalı H. A. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi  tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    1- HUMK’ nun 427. maddesindeki parasal sınırları değiştiren 5219 sayılı yasanın 2/c maddesi ile 21.7.2004 tarihinden itibaren verilecek kararlarda 40.000.000 TL olan kesinlik sınırı 1.000.000.000 TL’ye (1.000,00-YTL) çıkarılmıştır. Diğer bir deyişle 21.7.2004 tarihinden itibaren verilen kararların temyiz edilebilmesi için hüküm altına alınan miktarın 1.000.000.000.TL (1.000,00-YTL)’yi geçmesi gerekir.
    HUMK’na 5236 sayılı yasanın 19.maddesi ile eklenen Ek–4.maddeye göre ise “Görev, kesin hüküm, istinaf, temyiz, Yargıtay’da duruşma, senetle ispata ve sulh mahkemelerindeki taksim davalarında muhakeme usulünün belirlenmesine ilişkin maddelerdeki parasal sınırlar; her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların; o yıl için 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilân edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların on milyon lirayı (10,00-YTL) aşmayan kısımları dikkate alınmaz.”  18.11.2005 Gün ve 25997 sayılı Resmi Gazetede ilan edilen Maliye Bakanlığı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde,  2006 yılı için belirlenen yeniden değerlendirme oranı % 9,8 olarak öngörülmüştür. Buna göre, 2006 yılında mahkemelerce verilecek kararların temyiz edilebilmesi için, temyize konu dava değerinin 1.090.00. YTL.’sini geçmesi gerekir.
    İnceleme  konusu karar,  bu tarihten sonra verilmiş  ve davacılar M. H. ve H.H. yararına ayrı ayrı talep gibi 100,00 YTL manevi tazminat verilmesine ilişkin hüküm davalı H.A. bakımından kesin nitelik taşıdığından 1.6.1990 gün ve 1989/3 Esas, 1990/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadi Birleştirme Kararı "da  gözönünde  tutularak bu davalının temyiz dilekçesinin kesinlik nedeniyle reddine
    2-Dava, davacıların  ölümü ile sonuçlanan  trafik olayının iş kazası  olduğunun tesbiti ile davacıların maddi ve  manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece zararlandırıcı olayın iş kazası olduğunun tesbiti ile istemin kabulüne karar verilmiştir.
    Dava, nitelikçe Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından karşılanmayan zararın giderilmesi istemine ilişkindir.  Bu nedenle bu tür uyuşmazlıklarda,  öncelikle sigorta olayının iş kazası niteliğinde olup  olmadığı  tesbit edilmeli, olayın iş kazası olduğu hususu kesinleşir ise  davalı Kurum tarafından hak sahiplerine bağlanan  gelirin peşin sermaye değerinin saptanması gerekmektedir.  Somut olayda  davalı SSK"ca yapılan tahkikat sonucunda olayın iş kazası olarak kabul edilmediği görülmektedir. 
    506 sayılı Yasa’nın 27. ve müteakip maddelerinde işverenin iş kazasını engeç iki gün içinde Sosyal Sigortalar Kurumuna bildirilmekle yükümlü olduğu, haber verme kağıdındaki bildirilen olayın iş kazası sayılıp sayılmayacağı hakkında gerekirse Kurumca soruşturma yapılabileceği ve varılan sonucun en geç üç ay içinde ilgililere yazı ile bildirileceği, ilgililerce yetkili mahkemeye başvurularak kurum kararına itiraz olunabileceği, itiraz halinde Kurum kararının ancak mahkeme kararının kesinleşmesiyle kesin hale geleceği bildirilmiştir.
    Bu açıklamalardanda  anlaşılacağı üzere olayın iş kazası olduğunun tesbitine ilişkin  bir mahkeme kararı olmadıkça davalı Kurumca  olay iş kazası olarak kabul edilemeyeceğinden giderek hak sahiplerine gelir  bağlamayacağından iş kazasının tesbiti istemli dava ile tazminat davasının bir arada görülüp  sonuçlandırılması fiilen mümkün değildir.  Hukuk Genel Kurulu"nun 7.2.2007 tarihli 20007/21-69 Esas, 2007/55 Kararı da bu yöndedir.
    Mahkemece yapılacak iş;  iş kazasının tesbiti  davasını tazminat davasından tefrik edip  ayrı esasa kaydetmek, iş kazasının tesbiti davasını  sonuçlandırıp tesbit davasını tazminat davası için bekletici  mesele  saymak, iş kazasının tesbitine ilişkin verilen hüküm kesinleştikten sonra davacı H. H."e kesinleşmiş tesbit kararını kuruma ibraz edip kendisine gelir  bağlanması  istemiyle   kuruma   müracaatta  bulunmak üzere önel vermek ve çıkacak sonuca  göre  hüküm tarihine en yakın tarihe göre hesap raporu alıp hükme en yakın tarihteki peşin sermaye  değerini davalı kurumdan  getirdikten sonra ve kararı davacıların temyiz etmemesi nedeniyle davalı işveren yararına oluşan usulü müktesep hak ilkesi de  gözetilerek çıkacak sonuca göre hüküm kurmaktır.
    Mahkemece bu maddi ve hukuku olgular  gözetilmeksizin davacı H. H."e davalı Kurumca  henüz gelir bağlanmadığından bu gelirin peşin sermaye değerini saptayıp hesaplanan maddi zarardan düşülerek karşılanmayan maddi  zarar miktarını  belirleme imkanı  bulunmadığı  düşünülmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olanan kararın yukarıda açıklanan   nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre  davalıların  olayın iş kazası olduğuna ilişkin hükme, davalı H. A."ın maddi zarar  hesabına ilişkin  temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik  yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde  ilgiliye iadesine,  12.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi