MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:


Kadastro sırasında ... çalışma alanında bulunan 137 ada 233 parsel sayılı 3.597,98 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeni ile eşit paylarla ... ve ... adına tespit ve tescil edilmiş, adı geçenlerin ölümü üzerine 14.06.2013 tarihinde mirasçıları olan davalılar adına intikalen tescilleri yapılmış, davacı ... tarafından miras yolu ile gelen hakka ve paylaşıma dayanılarak taşınmazın 1/4 payının kendisine ait olduğu iddiası ile dava açılmış, yargılama sırasında ... da aynı nedenlere dayanarak 1/4 payın adına tescili istemi ile davaya katılmış, Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 25.02.2014 tarih, 2013/274 Esas, 2014/135 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile taşınmazın 1/2"si 4 pay kabul edilerek 1 payının davacı ... adına, 1/2"si 3 pay kabul edilerek 1 payının davacı ... adına kayıt ve tesciline karar verilmiş, karar temyiz edilmeksizin 17.07.2014 tarihinde kesinleşmiştir. Tapu sicilinde kararın infazı sırasında pay dağılımı yönünden açıklık olmaması nedeni ile karar infaz edilememiştir. Davacı ..., yukarıda açıklanan nedenle hükmün infaz edilemediğini belirterek 6/48 payın ..., 8/48 payın ..., 17/48 payın da davalılar ... ve ... mirasçıları adına tapuya tesciline şeklinde hükmün tavzihen düzeltilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda tavzih talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Tavzih konusu, 6100 sayılı HMK"nın 305. Maddesinde düzenlenmiş olup, anılan madde metni, hükmün yeterince açık olmaması veya icrasında tereddüt yaratması yahut birbirine aykırı fıkralar içermesi halinde taraflardan her birinin hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini talep edebileceğini, hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve borçların tavzih yolu ile sınırlandırılamayacağı, genişletilemeyeceği ve değiştirilemeyeceği” hükmünü içermekte olup davacıların istemine bakıldığında hüküm sonucunu değiştirmeye ve mülkiyet değişikliğine yol açabilecek olması karşısında tavzih yolu ile bu konunun düzeltilemeyecek olmasına ve dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle
yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz edenden alınmasına, 07.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.