Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3772
Karar No: 2018/65
Karar Tarihi: 17.01.2018

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/3772 Esas 2018/65 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalı ile sözlü olarak eser sözleşmesi kurduklarını ve villalarının dekorasyonunun tamamını davalıya teslim ettiklerini ancak işin tamamlanmasının ardından birçok eksiklik ve kusur olduğunu belirterek eksik işlerin tamamlanmasına yönelik davalıdan yazılı bir taahhüt istediğini ancak davalının taahhüdünü yerine getirmediğini öne sürerek davalıdan eksikliklerin tespit edilip yasal faizi ile birlikte 8.375,50 TL. tahsil edilmesini istemiş, mahkeme ise davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak davalı tarafın temyiz başvurusu sonucu Yargıtay, davacının davalı ile eser sözleşmesinin tarafı olmadığını, aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddedilmesi gerekirken davanın kabulü yolunda karar verilmesinin yanlış olduğunu belirterek hükmün davalı yararına bozulmasına karar vermiştir.
6100 sayılı HMK'nın 190. maddesi iddianın ispat yükümlüğünü, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun ise taraf sıfatı kavramını düzenlemektedir. Taraf sıfatı, bir maddi hukuk ilişkisinde tarafların hak ile ilişkisinin belirlenmesini ifade eder. Davacı sıfatı aktif husumeti, davalı sıfatı ise pasif husumeti karşılar. Bir kimsenin davacı ya da davalı sıfatına sahip olup olmadığı maddi hukuka göre belirlenir ve her zaman ileri sürülebilir.
15. Hukuk Dairesi         2016/3772 E.  ,  2018/65 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan eksik ve ayıplı işler bedelinin tahsili talebinden ibarettir. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir. Davacı vekili; müvekkilinin aile konutu olarak kullandıkları ... Caddesi ... Sokak ... No: 28 .../... adresinde bulunan villanın tamamının iç mimarlık, dekorasyon ve ayrıca onarım hizmetleri işinin yapılmasına yönelik davalı ile anlaşmaya vardıklarını, taraflar arasındaki anlaşma çerçevesinde villanın tamamının yenilenmesine yönelik öncelikle projelendirmesi, malzemelerin belirlenmesi, malzeme ve ekipmanların tamamının alımı, her türlü tadilat faaliyetinin ""anahtar teslim"" usulünce anlaşmaya varıldığını, söz konusu bedelin tamamının davalıya ödendiğini, ancak işin tamamlanması ile davalının bir çok şeyi eksik veya kusurlu olarak yerine getirdiğini, bunun üzerine müvekkilinin davalıdan eksik ve kusurlu işlerin tamamlanmasına ilişkin yazılı bir taahhüt istediğini, davalının da verdiğini, fakat davalının taahhüdü yerine getirmediğini, villanın kontrolünde parkelerin çiziklerinin giderilmediği ve buna benzer eksikliklerin olup giderilmediğini, ... . Asliye Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2012/24 Değişik iş sayılı dosyasında bu hususlar ile ilgili tespit edilen 8.375,50 TL"lik zararının yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış; davaya cevap vermemiş, bilahere davalı vekili davaya vekâlet sunmuş ancak herhangi bir beyanda bulunmamıştır.
    Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş, verilen karar davalı vekilince yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
    6100 sayılı HMK"nın 190. maddesi ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 6. maddesi gereğince iddia eden, iddiasını ispat yükümlülüğü altındadır. Somut olayda davacı, davalı ile aralarında sözlü eser sözleşmesi kurulduğunu iddia etmekte, davalı ise davacı ile aralarında sözleşme ilişkisinin kurulmadığını savunmaktadır. O halde, davacı akdî ilişkiyi kanıtlamak zorundadır.
    Taraf sıfatı bir başka deyişle husumet ehliyeti, dava konusu hak ile kişiler arasındaki ilişkiyi ifade eder. Sıfat, bir maddi hukuk ilişkisinde tarafların o hak ile ilişkisinin olup olmadığının belirlenmesi anlamına gelir. Davacı sıfatı, dava konusu hakkın sahibini, davalı sıfatı ise dava konusu hakkın yükümlüsünü belirler. Uygulamada davacı sıfatı, aktif husumeti, davalı sıfatı ise pasif husumeti karşılayacak şekilde değerlendirilmektedir. Dava konusu şey üzerinde kim ya da kimler hak sahibi ise davayı bu kişi veya kişilerin açması ve kime karşı hukuki koruma isteniyor ise o kişi veya kişilere davanın yöneltilmesi gerekir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir. Taraf sıfatının bu anlamda önemli özelliği ise def"i değil itiraz niteliğinde olması nedeniyle taraflarca süreye ve davanın aşamasına bakılmaksızın her zaman ileri sürülebileceği ve taraflar ileri sürmemiş olsalar bile mahkemece re"sen nazara alınmasıdır.
    Bu anlatımlar ışığında somut olaya geldiğimizde; kurulduğu anlaşılan eser sözleşmesinin tarafları, davalı ile dava dışı Kudret Coşkun"dur, davacı sözleşmenin tarafı değildir. Bir başka deyişle davacının taraf sıfatı bulunmamaktadır. Bu nedenlerle davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddedilmesi gerekirken esas hakkında davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
    Bozma sebebine göre diğer temyiz itirazları incelenmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 17.01.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi