10. Ceza Dairesi 2010/31680 E. , 2014/1733 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suçlar : a) Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
b) Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm- Karar : a) Tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri (Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan)
b) Mahkûmiyet (Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan)
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
A) "Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma" suçundan verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararına yönelik kanun yolu talebinin incelenmesi:
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 20.03.2012 tarihli ve 2011/785-2012/101 sayılı kararında açıklandığı üzere; “kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma” suçundan dolayı, TCK"nın 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararın, sözü edilen fıkraya 6217 sayılı Kanunla eklenen cümlenin yürürlüğe girdiği 14.04.2011 tarihinden önce ya da sonra verilip verilmediğine bakılmaksızın, temyiz değil itiraz kanun yoluna tabi olması nedeniyle, itirazla ilgili gerekli kararın yetkili ve görevli itiraz merciince verilmesi için, bu suçla ilgili olarak dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na İADESİNE, Başkan vekili ..."nın karşı oyu ve oyçokluğuyla,
B) “Uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesi:
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenler dışındaki yaptırımların doğru olarak belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Hükmolunan adli para cezasının, 5083 sayılı Kanun"un 1. maddesi ile hükümden sonra 01.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren Bakanlar Kurulu"nun 04.04.2007 tarih ve 2007/11963 sayılı kararının 1. maddesi uyarınca Türk Lirası (TL) olarak belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
2-TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrası uygulanırken, sanığın bu fıkranın (c) bendinde yazılı olan "velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri" açısından yoksunluğunun, sadece kendi altsoyu üzerindekiler yönünden koşullu salıverilmesine, diğer kişiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar süreceği gözetilmeden, tümü için koşullu salıverilmesine kadar sürmesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan CMUK"nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA; ancak bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
1-YTL olarak hükmolunan adli para cezasının TL"ye dönüştürülmesi,
2-TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına“ ibaresinin yazılması,Suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, oybirliğiyle,
17.03.2014 tarihinde karar verildi.
KARŞI OY GEREKÇESİ
(Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan verilen kararla ilgili)
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 2011/785-2012/101 ve Dairemizin 2011/10681- 2012/7975 sayılı kararlarına yazdığım karşı oy gerekçelerimde açıkladığım nedenlerle;
TCK"nın 191. maddesinin 2. fıkrasına 6217 sayılı Kanunla eklenen cümlenin yürürlüğe girdiği 14.04.2011 tarihinden önce, belirtilen fıkra gereğince verilen "tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına" ilişkin hüküm niteliğindeki karara karşı başvurulacak kanun yolunun, hüküm tarihi itibarıyla "itiraz" olmayıp "temyiz" olduğu ve hükmün incelenmesi gerektiği kanısını taşıdığımdan, çoğunluğun aksi yöndeki görüşüne katılmıyorum. 17.03.2014